Page 190 - Olasılıksız
P. 190

"Sağ ol Rahibe."
                    Okul çağındaki genç bir kız gibi kızardı Rahibe. "Benim için bir zevkti," dedi masanın altından
               Caine’in bacağını sıkarken.
                    Caine’in 19.000 dolar civarında parası vardı.
                    Yeterdi.

                                                               ▲


                    Nava kendine geldiğinde yüzündeki oksijen maskesini çekip çıkardı hemen ve oturduğu yerde
               doğrulup, nerede olduğunu kestirmeye çalıştı.  Odada çok az  eşya vardı. Beyaz  duvarlara, gri taş
               zemine, ucuz mobilyalara  bakınca burasının hastane olmadığını anladı. Daha çok bir laboratuvara
               benziyordu; üzeri formüllerle dolu bir kara tahtanın altında dört bilgisayar ekranı vardı. Üzerinde yattığı
               sedye gibi masanın yanında üç metal tepsisi olan bir masa ve bunun üzerinde de şırıngalar, neşterler,
               sargılar ve ilaçlar vardı.
                    Odaya bakarken kapı kolunun çevrildiğini gördü. Tabancasına uzandı düşünmeden, ama
               tabancası olmadığını hatırladı. Baldırına bağladığı yedek bıçak bile yoktu. Bir şey bulmak zorundaydı.
               Masadaki neşteri aldı ve onu üzerini örten ince pamuklu çarşafın altına koyarak  yanına sakladı.
               Tenine değen metal bıçak soğuktu.
                    Kendini toparlayıp  odaya giren  ince adama baktı. Adam kadının ayıldığını görünce tedirgin bir
               şekilde papyonunu düzeltti.
                    "Merhaba Bayan Vaner," dedi çekinerek gülümseyip. "Nasılsınız?"


















































               Saklı Kütüphane                             190                                 www.e-kitap.us
   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195