Page 194 - Olasılıksız
P. 194

olabileceğini pek aklı almasa da başka bir açıklama da bulamıyordu. "Dönelim ikize...."
                    "Evet," dedi Tversky, "onda da bir takım yetenekler var; ama kardeşininki kadar  güçlü değil.
               Uyandığında benim onunla konuşmama izin vermeni öneririm.  Galiba onu nasıl kullanabileceğimizi
               biliyorum. Ayrıca, David'i getirmeden önce bir teorimi doğrulamak istiyorum."
                    "Ne teorisi bu?"
                    "David'in yeteneğini kullanmasını nasıl engelleyeceğimi biliyorum galiba," dedi Tversky.   "Artık
               duvarları yıktığına göre, nonlokal gerçekleri  görebildiğine göre zihni, herhalde bu bilgilere daha
               kolaylıkla ulaşıyordur."
                    "Bu neden sorun olsun ki?" diye sordu Forsythe. "Bizim istediğimiz de bu değil mi?"
                    "Evet, ama bu yeteneğini kaçmak için kullanmasını istemiyoruz."
                    Forsythe başını salladı. "Tabii ki istemiyoruz."
                    "Ama eğer haklıysam," diye devam etti Tversky, "galiba David Caine’i bir şekilde 'kapatmanın' bir
               yolunu buldum."

                                                               ▲


                    "Jasper..Jasper, beni duyuyor musun? Uyan."
                    Pamuk. Beyninin içi sanki pamuk doluydu. Jasper gözlerini açmaya çalıştı ama göz kapakları çok
               ağırdı. Biri omzunu  sarsıyordu. Yine gözlerini açmaya çalıştı; sanki  biraz hafiflemişti göz  kapakları
               yavaşça dönerek yerine  oturdu sanki. Bembeyazdı, kör ediciydi. Hava soğuktu. Öksürdü.  Ağzı
               kupkuruydu, dili de kaim bir zımpara kâğıdı gibiydi. Kolunda bir sargı, altında da bir iğne vardı.
                    "Jasper? Benim Doc."
                    Jasper sesin geldiği yere doğru dönünce, üzerine doğru eğilen Doc'u gördü. Gülümsüyordu.
               Jasper da gülümseyecek gibi oldu ama sonra durdu. Bir gariplik vardı, tam olarak yanlış olan neydi?
               Dilinin uçundaydı ama bir türlü bilemedi. Keşke kardeşi-
                    "David...?" Öksürdü sesi zar zor çıkıyordu.
                    "Şunu iç," dedi  Doc  Jasper'ın dudaklarının arasına  ince bir kamış koyarak. Üç yudum içip,
               yutkununca buz gibi suyun boğazından geçtiğini hissedebiliyordu. "Daha iyi misin?" diye sordu Doc.
                    Jasper başını salladı ve konuşabildi. "David nerede? Kaçabildi mi?"
                    Doc başını salladı, çok üzgündü. "Hepimizi yakaladılar Jasper."
                    Jasper gözlerini kapadı. Anlayamadı olanları. Ses ona David'in kaçacağını söylemişti. Her şeyi
               doğru yapmıştı...ama yine de yanlış şey olmuştu. Onun David'i koruması gerekiyordu, onun yeteneğini
               koruması gerekiyordu, ama onu bir tuzağa düşürmelerine yardım etmişti. Şimdi karşı tarafın elindeydi.
               İçinde bir yerde bunun olacağını biliyordu zaten. Her zaman bilmişti. Ama-
                    "Seni neden bağlamadılar? Özgürsün, dön, gön, yön?" dedi Jasper şaşkınlığını dile getirerek.
                    "Kardeşini ameliyat etmek istediler...onun beynini açmak-" dedi Doc.
                    "Hayır," dedi Jasper. "Yapamazlar...Onlarla ben konuşayım.,.Onu korumam gerek..."Jasper
               kalkmaya çalıştı, ama yatağa bağlıydı.
                    "Tamam, tamam merak etme. Şimdilik David'in dinlemesine izin verdiler, onları ikna ettim."
                    "Ettin mi?
                    "Evet."
                    "Bu iyi," dedi geriye yaslanarak Jasper.
                    "Ama onlara senin yardım edeceğine söz vermek zorunda kaldım," dedi Doc.
                    "Ne konuda yardım edeceğim?"
                    "Gördüklerini görmek istiyorlar Jasper. Anlamak istiyorlar."




               Saklı Kütüphane                             194                                 www.e-kitap.us
   189   190   191   192   193   194   195   196   197   198   199