Page 187 - Olasılıksız
P. 187
sakıncası yoksa."
Nikolaev kollarını açtı. 'Tabii ki yok," dedi Caine’in son parasını da alarak. "Parayı bozdurur, fişleri
getiririm."
Kozlov, Caine’i odanın ucundaki her zaman oturduğu masaya götürdü. Walter ortadaki parayı
alırken gülüyordu. Rahibe, Caine’i görünce başını eğdi. Stone sadece gözlerini kırpıştırdı. Caine’in
tanımadığı iki adam ona bakıp içkilerini yudumlamaya devam ettiler. Son başını kaldıran Walter oldu.
"Hey," dedi neşelenerek. "Bu gece şanslı gecem. Hoş geldin Caine. Bana kaptıracak başka paran var
mı?"
"Bu gece yok Walter," dedi Caine otururken. Kendisine güvenmesi gerektiğini biliyor ama yine de
tamamen rahatlayamıyordu. Caine fişlerini masaya koydu. Midesi asit üretirken sakinleşmeye çalıştı.
Bunu yapabilirdi; eğer odaklanırsa bunu yapabilirdi. Ya önceki gibi HerAn'a takılıp kalırsam,
kaybolursam? Ya bir nöbet geçirirsem? Ya-
Caine birden konuşarak tedirginliğini yenmeye çalıştı. "İki yüzlük bozalım," dedi kâğıtları dağıtana
doğru fişlerini uzatarak.
"İki yüzü bozuyorum," dedi adam Caine’in uzattığı siyah fişleri alıp ona kırmızı ve yeşil fişler
vererek. Caine gözlerini kapayıp görmesi gerekeni gördükten sonra açtı. Hazırdı. İki kırmızı fişi
oturduğu yerde öne doğru itti.
"Haydi, oynayalım."
▲
"Valeden aşağıya kent," dedi Caine uzanıp ortadaki parayı alarak.
"Yok artık!" dedi Walter kartlarını masaya atarak. "Üçtür paramı alıyorsun."
Caine cevap vermedi. Kendini tamamen HerAn'a odaklanmaya vermişti. Gözlerini kapayıp fişleri
saydı. Son yedi saatte 6,530 dolar kazanmıştı. Makine gibiydi. Bu aslında iyi bir kazançtı, ama Jasper'ı
kurtarmak için gerekeni almasına yetmeyecekti. Ortadaki parayı artırmanın zamanı gelmişti.
Bunu düşününce tanıdık bir duygu daha hissetti. Bunu daha önce de yapmıştı- tam kazanırken,
hiçbir şeyin ters gitmeyeceğini düşünmüştü. Bir ele bütün parasını yatırıp, elde var sıfırla kalkmıştı.
Ama bu sefer böyle olmayacaktı, çünkü bu sefer farklıydı. Aynı sözleri kendine söylediği diğer
zamanları hatırlayınca neredeyse güldü. Ama bu sefer gerçekten de farklıydı durum çünkü bu sefer
bunu yapabileceğini biliyordu. Tek yapması gereken odaklanmaktı- bir de kusmamaya çalışması
gerekiyordu- o zaman her şey yolunda gidecekti.
"Haydi oyunu biraz hareketlendirelim," dedi Caine önündeki yığını ileri doğu iterek. "Elimde
yedibinbeşyüz ve biraz bozukluk var. Teke tek oynamaya ne dersin? Beş kart, sen karıştırırsın, ben
keserim, kazanan tüm parayı alır. Ne dersin Walter?"
Walter kaşlarını kaldırdı. Caine onun bu teklifi düşündüğünü görebiliyordu. Caine, Walter’ın son
birkaç haftadır birkaç bin dolar kazandığını ve parası olduğunu biliyordu. Ama olmasa bile Walter
kumarbazdı, böyle bir iddiayı kabul etmeme olasılığı pek yoktu. Caine yine de onu biraz teşvik etmeye
karar verdi.
"Eğer istemiyorsan söyle gitsin babalık."
Walter yüzünü buruşturdu. Caine Walter’ın yaşıyla dalga geçmenin çocukça olduğunun
farkındaydı, ama bunun işe yarayacağını biliyordu. Walter önündeki fişleri sayıp, Nikolaev'i çağırdı.
Hızlıca bir şeyler konuştular, sonra Nikolaev başını salladı. Walter'a üç mor fiş verildi.
Fişlerini ortaya süren Walter, "Haydi bakalım," dedi.
Walter elini uzattı. Kartları dağıtan adam ona yeni bir deste uzatınca Walter karıştırmaya başladı.
Gözlerini kapayan Caine değişen kâğıtları takip etti.
Saklı Kütüphane 187 www.e-kitap.us