Page 184 - Olasılıksız
P. 184

28





                    Forsythe iki  silahlı askerin refakatinde binadan çıkartıldığına inanamıyordu; çok kızgındı bu
               duruma düşürüldüğüne.  Yeni ofisinde volta atarken  bunu  düşünmemeye çalıştı. Manhattan
               kaldırımlarının iki  kat altındaydı yeni işyeri.  İyi ki bu laboratuvarı aylar öncesinden  hazır etmeyi ve
               yatırımcı bulmayı akıl etmişti. Bilimsel ekipman çalışır durumdaydı, ama bilgisayarlarda ve elektrik
               sisteminde hâlâ arızalar oluyordu.
                    Cam duvarın diğer tarafından Grimes'ın ve ekibinin koşuşturduğunu görüyordu. Koca odada bu
               bilgisayar manyakları yeni alıcıları yükleyip güvenlik sistemini devreye sokmaya çalışıyorlardı. Eğer
               her şey yolunda giderse bir saatte kalmaz her şey işlevsel olacaktı.
                    Birden telefonu çalmaya başladı. Bu telefonu bekliyordu ama yine de yerinden sıçradı çalınca.
               Hemen atılıp ahizeyi kaldırdı. "Buldunuz mu?"
                    "Hayır. Geleceğimizi biliyorlardı. Kapıya barikat kurmuşlardı ve hedef nasıl kaçacağını planlamıştı
               bile."
                    Forsythe dökülen saçlarını düzeltti eliyle. En azından Crowe lafı dolandırmıyordu.
                    "İkizi?" diye sordu Forsythe.
                    "Onu yakaladık. Elli miligram amobarbital verdik. Üç saat kendine gelemez."
                    Forsythe rahatladı. "Ayılmaması çok önemli. Eğer ayılacak gibi olursa en az yirmibeş miligram
               daha verin."
                    "Anlaşıldı."
                    Bir an tedirgin bir sessizlik oldu sonra Crowe yine konuştu. "David Caine’in koruması öldü.
               Kardeşi de elimizde. Caine tek başına artık. Yakında karşımıza çıkar ve bu sefer kaçamayacak."
                    "Umarım bu  söylediklerini yukarıdaki de duyuyordur," diyerek Telefonu  kapadı Forsythe. Beta
               deneğini yakalayamadıklarını düşününce hayal  kırıklığına uğradı  Ama Crowe haklıydı, bu an
               meselesiydi.  Bu arada ikizin  üzerinde bazı testler yapardı, Eğer Beta deneğinin gerçekten  bazı
               yetenekleri varsa, o zaman ikizinin de bazı yetenekleri olmalıydı.
                    Forsythe laboratuvara gelmelerini ve testlere başlamayı sabırsızlıkla bekliyordu. Aradaki adımları
               atlayıp da ikizin temporal lobunun bir bölümünü almak istese de, bunu yapmadan önce bazı kimyasal
               analizler yapmak zorunda olduğunu biliyordu. O zamana kadar  ikizi  katatonik bir durumda tutmak
               gerekiyordu.
                    Jasper'dan öğrenebilecekleri her şeyi öğrendikten sonra da, kafatasını açıp beynini alırlardı.

                                                               ▲


                    Dizindeki acıya rağmen Caine yürümeye devam etti. Patlamayı  duyunca  bir Starbuck's kafeye
               girdi.  İlk önce tuvalete  gidip elindeki kan temizledi. Gömleği lekelenmiş ve kuruyan kandan
               sertleşmişti, ama ceketin önünü İliklemek dışında bu konuda hiçbir şey yapamazdı.
                    İkinci espressosunu da içip kafein ve şeker tükettikten sonra Caine, Nava’nın sırt çantasını açtı.
               İçinde ne olduğunu bilmesine rağmen bunları kendi gözleriyle görünce rahatladı. İki tabanca vardı- bir
               SIG Sauer bir Glock- yirmi şarjör mermi vardı, bir sinyal bozucu, bir GPS tarayıcısı, bir cep bilgisayarı,
               üç ayrı kimlik seti, her birinde de farklı bir isim ve uyruk yazıyordu. Ayrıca birkaç tane de kredi kartı.
               Ama Caine’i asıl ilgilendiren üç tomar yirmilikti. Her bir tomarda toplam 50 yirmilik vardı. Yani toplamda
               150 yirmilik.
                    Üçbin dolarla planını gerçekleştiremezdi, ama bu bir başlangıçtı. Bir an için gözlerini kapadı ve



               Saklı Kütüphane                             184                                 www.e-kitap.us
   179   180   181   182   183   184   185   186   187   188   189