Page 217 - Olasılıksız
P. 217

Crowe, omuz askısındaki 45'mm'lik SIG Sauer'ı eline alarak kapıya koştu. Dalton'un bağırdığını
               duydu. Tam kapıyı açmak üzereyken bir çarpma sesi duydu ve birden ses kesildi. Vaner onu silah
               kullanmadan öldürmüştü. Crowe kapıyı açmadı çünkü Vaner hâlâ hayattaysa bu odadan bir nöbetçinin
               çıkmasını bekliyor olacaktı. Eğer öyleyse de daha tetiği çekemeden onu vurmuş olacaktı Vaner.
                    Jeffreys, Esposito, Gonzalez, McCoy ve Rainer- acaba herhangi biri hayatta kalabilmiş miydi?
               Hiçbiri özünde iyi birer insan değildi; ama ölmeyi  de hak etmiyorlardı. O altı özel uzmanın yeterli
               olacağını düşünmüştü. Belli ki kaçak CIA ajanını hafife almıştı: Kadın ölümden dönmüş, altı adamı da
               öldürülmüştü. Planı suya düşmüştü, kadın bir tek nöbet yerlerindeki  kameralarda yanlış oda
               numaralarının yazmasını yutmuştu.
                    Tüm bu süre boyunca, David Caine’e doğru gitmektense, Vaner ondan uzaklaşmıştı ve Crowe'un
               ofisine doğru gelmişti. Birden duvardaki dikdörtgen kilidin ışığı yeşil oldu. Biri elektronik kilidi açmıştı.
               Adam geri çekilirken tabancasını kapıya doğru doğrulttu.
                    Tetiğe yavaşça bastı ama, ateş edecek kadar değil. Kadın girdiğinde ateş ettiği anda merminin
               namludan çıkmasını sağlayacak kadar basmıştı. Kapı açılınca zor ayakta  duran  Nava girdi odaya.
               Kadın daha bir şey yapamadan Crowe tetiği çekti. Yarım saniye içinde yerde kan, beyin parçacıkları
               ve hatta kafatası parçalan vardı.

                                                               ▲


                    Nava kapıyı açtığı anda bunların hepsinin bir kandırmaca olduğunu anladı. Beyni tam bu bilgileri
               özümserken tren garındaki esmer adamı gördü. 45'liğini ona doğrultmuştu. Nava bir an için ölürken
               canının acıyıp acımayacağını düşündü. Daha  önce de vurulmuştu, iki  defa  omzundan, bir defa da
               bacağından,  ama bunlar ciddi yaralar  değildi. Kanlı ve acılı yaralardı, ama ölümcül yaralar değildi.
               Bugün öyle olmayacaktı.
                    Bu mesafeden adamın ıskalamasına imkân yoktu.
                    Patlama sesini duymadan mermiyi hissetti. Dalton'un gözünün altından girdi. Karanlık koridoru
               boşaltmak için adamı omzuna atıp odaya getirdiğinden cansız başı omzundaydı.
                    Dalton'un  beyni bir  karpuz gibi dağılınca kadının üstü başı sıcak, yapış yapış kanla  kaplandı.
               Eğer ölü adamı yüklenmeseydi kurşun kalbine isabet etmiş olacaktı. Ama mermi nöbetçinin beynini
               dağıtıp, kadını sadece sıyırıp geçmişti. Nava, Caine’in öngörü becerisinin  kendine  de  bulaştığını
               düşünmeye başladı.
                    Ama buna güvenemezdi. Başsız cesedi yere bırakıp kendini  kanlı koridora doğru attı. Sağ
               tarafına düşüp, kanlı zeminde kayıp, 9 milimetreliğine ulaşmaya çalıştı. Ama tabancası yoktu çünkü
               cebine geri  koymayı unutmuştu. Ayağından birkaç santim ötede açık kapının dibinde duruyordu
               tabanca. Yüz metre ileride de olsa bir şey değişmezdi.
                    Esmer adam bir saniye  sonra üstüne atılacaktı. Zamanında tabancasına ulaşmasına imkân
               yoktu. Bilekliğindeki panele bastı.
                    İşte o acil an gelmişti. Nava daha önce asla  kendi hayatını başkalarının eline bırakmamıştı.
               Bunun işe yaramasını beklemiyordu.
                    Sırtı üstü yatarken kemerinden bir bıçak çekip, kolunu hazırlayıp bir mucize olmasını bekledi.

                                                               ▲


                    Grlmes yiyeceği şekerlemeleri dikkatle seçiyordu. Yeşil çizgili beyazları seviyordu en çok. Birden
               monitörde yanıp sönen kırmızı bir nokta belirdi. Kulaklıklarında da yüksek sesle Star Trek'in müziği
               çalmaya başladı. Oturduğu yerde doğrulup ağzına bir şeker attı. İşte, oyun başlıyordu.



               Saklı Kütüphane                             217                                 www.e-kitap.us
   212   213   214   215   216   217   218   219   220   221   222