Page 220 - Olasılıksız
P. 220

33





                    Karanlık iyiydi. Aydınlıktan iyiydi. İlaçların etkisi geçiyordu. Caine artık kaçabilirdi. Bedenini değil
               ama zihnini kurtarabilirdi. Kendini HerAn'a bıraktı, burada zaman zaten soyut bir kavramdı. Şimdi'ye,
               geçmişe ve geleceklere bakınca bu sefer farklı bir şey sezdi.
                    Bu sefer tek başına değildi.
                    Bir kadın  var.  Hem  genç, hem de çok ama çok  yaşlı. Göremediği halde onun güzel olduğunu
               biliyor. Onun gibi Kadın'ın da bilgisi sonsuz. Ama Caine’in aksine kadın O'nun içinde, O'nun ruhuna
               akıyor.
                    Birden Caine’i her şeyi anlıyor.
                    Kadın - Anlıyor musun?
                    Caine - Evet Gelecek, onu görene kadar şekilsizdir. Bir parayı havaya attığında iki olası gelecek
               vardır, birinde para yazı gelir, diğerinde tura; ama sen görene kadar ikisi de değildir.
                    Kadın - Evet işte bu yüzden  partiküller  aynı anda  her yerdedir, çünkü aynı anda tüm
               geleceklerdedirler.
                    Caine  - Ama bu Laplace'ın Şeytanı ile ters düşüyor. Laplace, Şimdi'de her şeyi bilirsen, geçmişte
               ve gelecekteki her şeyi bilebileceğini söylüyor. Laplace'ın teorisi doğruysa o zaman gelecek önceden
               belirlenmiş- tekil- ama gelecek tekil değil, sonsuz.
                    Kadın - Laplace'ın teorisi tamamlanmamış. An'ın geçmişi için doğru ama, geleceğini kapsamıyor.
                    Caine - Laplace'ın Şeytanı geçmişteki her şeyi biliyor çünkü geçmiş hep tekil, çünkü tüm ayırımlar
               ileri doğrudur. Ama Laplace'ın Şeytanı tam olarak geleceği bilemez, çünkü birden fazla var. Laplace'ın
               Şeytanı tüm olası gelecekleri bilir.
                    Kadın- Evet. An'ın geleceği olasılıklıdır. Şimdilerin hepsini çok belirgin bir şekilde gördüğün için
               tüm olası gelecekleri görebilirsin, ama bunlar sonsuz. Gerçek, düşüncenin bir yansımasıdır, her öne
               atılan dalda kendi gerçeğini seçersin, çünkü hangi Anı düşünmek istediğini seçersin.
                    Caine - Anlıyorum. Bu Yüzden Her An'ı gözlerin açıkken göremiyorum, çünkü evreni görürken
               Şimdi'ye kilitleniyorum ve olası gelecekleri göremiyorum.
                    Kadın- Evet
                    Caine - Ama...neden ben? Neden ben Şeytanım? Neden başkası değil?
                    Kadın- Bu da olasılık ile ilgili, aynen çan eğrisi gibi herkeste şeytana özgü güçler var aslında.
               Bazılarının güçleri zayıf, bazılarınınki güçlü. Çok az kişide hiç yok, bu yüzden de birkaçında hepsi
               olmalı. İşte bunlar da şeytanlar.
                    Caine - Eğer herkeste bir nebze yetenek  bile olsa, bir  şeyler varsa, ben  neden HerAn'da
               başkalarını bilmiyorum.
                    Kadın- HerAn onların bilinçaltında var. Görebiliyorlar, ama anlayamıyorlar. Bazen bir yankı olarak
               var sadece.
                    Caine - Bir olayı önceden yaşamışsın veya görmüşsün gibi hissetmek gibi mi?
                    Kadın- Evet. Bu, An'ın geçmişinde görüldüğü şekliyle olası geleceklerden biri. İnsanlar gördükleri
               geleceklere giden yolu her zaman izlemezler. Ama izlerlerse ve bu gerçekleşirse, bu bilinçte birden
               ortaya çıkar; işte dejavu denilen şey de budur.
                    Caine - herkesin farklı yetenekleri var demek.
                    Kadın- Evet, bazılarınınki zayıf, bazılarınınki güçlü. Zayıf olanlar ileriyi göremezler.  Olası
               gelecekleri göremedikleri için hareketlerinin sonuçlarını tahmin edemezler. Hayat boyu kör ve aptalmış
               gibi yaşarlar. Kararları gelişigüzeldir, kararlarının sonuçları da öyle.




               Saklı Kütüphane                             220                                 www.e-kitap.us
   215   216   217   218   219   220   221   222   223   224   225