Page 228 - Olasılıksız
P. 228
Nava numaratöre 0:45 yazıp yeşil düğmeye basacaktı ve-
"Dur!" dedi Caine.
"Caine zaman yok-
"Eğer bombayı burada patlatırsan bu bir zincirleme etki yaratacak ve masum insanlar ölecek.
Bombayı yana kaydırmamız gerek. Siz kaçın, ben ayarlarım. Jasper Nava'yı al!"
Nava daha bir şey yapamadan, Jasper kadının beline yapışıp onu çekip götürdü. Caine bombayı
söktü ve ilerleyerek başka bir yere yerleştirdi. Zamanını yine ayarladı. Yirmi saniyesi vardı. Bunu
başaramama olasılığı yüzde 37.458'di. Ama o kaderini belirlemişti. Arkasına bakmadı.
Nava patlamayı duymadan önce hissedince Caine’e doğru uçtu, o da yere kapaklandı. Sıcak
hava akımının arkasından de bir gürleme duyuldu. Son taşın da yere düştüğünü duyunca Caine’in
üstünden indi.
"Haydi gidelim!"
Caine ve Jasper, Nava'yı ayağa kaldırıp yıkılan duvara doğru koştular. Zemin çökmüştü ve
duvarda koca bir delik vardı. Nava deliğe bakıp binanın planını hatırlamaya çalıştı.
"Bu kokuyu siz de alıyor musunuz?" dedi Jasper. Nava o anda lağım kokusunu aldı. Başını
salladı.
"Jasper," dedi Nava, "son patlayıcıyı da şuraya yerleştir." Yıkılan duvarın üstünde tavana işaret
ediyordu. Jasper, Caine’e bakınca, o da başını salladı. Jasper işini bitirince, ikizler Nava'yı deliğe
indirdiler.' İçeri girdiklerinde Jasper Nava’yı kucakladı, omzunun üstüne alıp koşmaya başladı. On
saniye sonra bir patlama sesi daha duydular. Tavanının bir kısmı çökünce geldikleri yol tıkandı.
Kimse peşlerinden gelemezdi.
Jasper lağım kapağını kaldırırken inledi ve tırmanıp kaldırıma çıktı. Sonra dönüp, Nava'nın
sağlam koluna yapışıp, onu da yukarı çekti. Caine de tam arkasındaydı. Birkaç saniye içinde büyük,
beyaz bir araç yanlarında durdu. Direksiyondaki Sergey Kozlov'du. Yan kapı açılınca sakallı bir adam
çıktı araçtan.
Caine gözlerini kırpıştırdı. "Dr. Lukin o ağır yaralı," dedi.
"İsmimi nasıl bil-" adam Nava'yı görünce birden sustu.
"Aman Tanrım," dedi kadının kolunu alıp omzuna dolayarak. "Onu araca bindirin. Acele
etmeliyiz."
▲
Brooklyn Köprüsü'nü geçerken Lukin, Nava'yı uyuşturdu. Caine ve Jasper da kanamasını
durdurmaya çalışıyorlardı. Caine camdan bakınca Manhattan'ın dev binalarını geride bıraktıklarını,
Brooklyn'e doğru gittiklerini gördü. Flatbush Bulvarı'nda gidiyorlardı ve gitgide daha köhne semtlere
doğru yol alıyorlardı.
Caine, gözlerinin önünde kayıp gitmekte olan Nava'ya bakarken fenalaştı. Birden araç acı bir fren
yaparak durdu.
Dr. Lukin kapıyı açtı, sedyenin ucundan tutup dışarı atladı. Jasper da aynısını yaptı. Caine
peşlerinden kalabalık asansöre girdi.
Lukin bir düğmeye bastı ve kapılar tam kapanırken Kozlov da asansöre girip aralarına sıkıştı.
Asansör inerken kimse konuşmadı. Bir tek asansörün çarklarının sesi duyuluyordu. Jasper, Nava'nın
ayak bileğini sıkıyor, turnike görevi görüyordu. Sonunda asansör durdu ve kapılar açıldı.
Beşi bir arada, nemli bir koridor boyunca koştular ve Lukin anahtarıyla kapıyı açtı. Dairesi, hem
evi, hem de ameliyathanesiydi. Bir tarafta televizyonunun önünde lekeli bir kanepe, diğer tarafta da bir
Saklı Kütüphane 228 www.e-kitap.us