Page 79 - Olasılıksız
P. 79
-Hayır. Artık benim de bir sevgilim var ve mutluyum. Neden beni rahat bırakmıyorsun?
Julia gözlerini kapayarak şüphelerini gidermeye çalışırken, sürekli kendine şunu tekrarladı: Beni
seviyor, ben seviyor, beni seviyor.
Biraz kendine gelince gözlerini açtı ve peruğunu taktı. Eski saçı gibi değildi tam olarak, ama
yakındı. İki haftadır takıyordu bu peruğu, şimdiye kadar kimse fark etmemişti. Zaten Petey dışında hiç
kimse ona bakmıyordu ki. Gerçekten bakan olmuyordu.
Julia dairesinden çıkıp sokağın karşı tarafına geçerken sigara içen uzun boylu bir kumral kadın
vardı yanında. İğrenç bir alışkanlıktı bu. Bu kadar güzel bir kadın neden böyle bir şey yapardı ki?
Neden bu şekilde kendilerini yok etmekten hoşlandıklarını anlayamıyordu. Saatine baktı, saat 2:19'du.
Laboratuvara zamanında yetişecekse koşması gerekecekti.
Petey bekletilmekten hiç hoşlanmazdı.
▲
Nava son sigarasını içtikten sonra, izmariti çizmesinin topuğuyla söndürdü. Peşine düşmeden
Julia Pearlman'ın biraz ilerlemesine izin verecekti. Nava'nın derdi kızın takip edildiğinin farkına
varması değildi; kız etrafında olup biteni görecek durumda değildi, aklı bir karış havadaydı. Ayrıca,
Nava uzun süre peşinde dolaşacak değildi. Eline fırsat geçtiği an, kızı kaptığı gibi kaçıracaktı.
Yedi blok boyunca Julia'nın peşinden ayrılmadı. Julia, Tversky'nin laboratuvarının olduğu, on katlı
binaya girerken de karşı kaldırımda durdu. Güvenlik görevlisine kimliğini gösterdikten sonra Julia
gözden kayboldu. Nava birkaç dakika bekledi peşinden binaya girmeden önce. Görevliye doğru gitti ve
en seksi edasını takındı.
"Pardon. Kız arkadaşımla yirmi dakika önce burada buluşacaktık daha gelmedi. Bu binanın başka
bir çıkışı var mı?"
"Yok hanımefendi," diye cevap verdi koruma görevlisi karnını içine çekmeye çalışarak. "Acil
durum çıkışı dışında tek çıkış burası."
"Sağ olun," dedi Nava. "Herhalde onu kaçırdım."
Nava döner kapıdan çıktı, sokağın karşısına geçti, büfeden bir paket Parliament marka sigara
aldı. Gözlerini binadan ayırmadan bir sigara çıkardı paketten. Nikotin kana karşınca da başka şeyler
düşünmeye başladı. Uzun süre bekleyeceğinin farkındaydı, ama Nava bunu umursamadı. Ne de olsa
Alfa deneğini bulmuştu.
Nava, Julia'nın beyzbol şapkasıyla gizlemeye çalıştığı kötü peruğu görür görmez anlamıştı
aradığı kişiyi bulduğunu. Her şey bir anda yerine oturmuştu. Eğer Tversky sürekli Julia'nın beyin
dalgalarını izliyorsa, her seansta aynı noktaya elektrod sokmak zorundaydı. Bunu yapmanın en kolay
yolu da kızın saçını kazımaktı.
Julia laboratuvardan çıkınca Nava peşine düşecekti, sokağın karşısına park ettiği minibüse
sokacaktı kızı ve onu Korelilere teslim edecekti. Bir de Tversky'nin araştırmalarının bilgilerini içeren
diski verecekti. Sonra Nava Sao Paola'ya giden ilk uçağa binip, kimliğini değiştirip, Buenos Aires'e
geçecek ve kayıplara karışacaktı. Bu kadar basitti.
Tek yapması gereken şey Julia binadan çıkana kadar beklemekti. Bundan sonra her şey yoluna
girecekti.
▲
Caine, yürüyüşe çıktığına inandırmaya çalışsa da kendini, bunun bir yalan olduğunu biliyordu.
Günbatımında kendini Mott Sokağı'nda buluvermişti. Wong'ın Szechwan lokantasının karşısında
durmuştu. Lokantanın neon tabelasındaki logoda, dev bir kırmızı kâsede, tepeleme Çin usulü makarna
Saklı Kütüphane 79 www.e-kitap.us