Page 76 - Olasılıksız
P. 76

Kıpkırmızı bir pantolon takım giyen, sarı boyalı saçlı bir kadın yerinden kalktı. "Multimilyoner
               olmak nasıl bir şey?"
                    Tommy Bay Sheridan'a  baktı, o da başını salladı. Mikrofona  konuş diyordu. Tommy hafifçe
               eğilerek tüm mikrofonların alacağı şekilde konuşmaya çalıştı. "Çok güzel!" Herkes buna güldü.
                    "Sayıları nasıl seçtin?" dedi saçları dökülen bir adam.
                    "Rüyamda gördüm." Bu sözcükler ağzından çıktığı anda bunun bir hata olduğunu anladı, ama iş
               işten geçmişti. Tüm gazeteciler aynı anda bağırmaya başladılar.
                    "Teker teker. Teker teker lütfen!" diye bağırdı Bay Sheridan  onları susturmak için. "Curtis,
               Bethanyi, Mike, sonra da Bruce."
                    İri yan zenci bir adam ayağa kalktı Tommy'nin dikkatini çekmek için. "Ne  kadar  zamandır bu
               rüyaları görüyorsun?"
                    "Tüm hayatım boyunca gördüm herhalde."
                    "Nasıl bir rüya bu?" diye sordu yüzünü birkaç kere gerdirmiş bir kadın.
                    Tommy gözlerini kapayarak boşlukta hareket eden dev sayıları hatırladı. "Çok güzeldi."
                    On beş  dakika boyunca  Tommy'ye birçok soru sordular: "Tanrı var  mı?", "Cumhuriyetçi  misin.
               Demokrat mısın?" gibi. Tommy cevabını bildiği soruları cevapladı, geri kalanlara da tedirgin bir şekilde
               'bilemiyorum' dedi. Bay Sheridan on dakika sonra gazetecileri susturduğunda Tommy havalardaydı.
                    Mutluydu. Tommy DaSouza çok uzun yıllardır hayatında ilk defa çok mutluydu. Ama Piyango
               Birliği'nin onun için kiraladığı limuzinle evine giderken rüyalarını düşünmeden edemedi. Gerçekten de
               rüyaları bir daha görmeyecekse, hayatı nasıl olacaktı?

                                                             ▲

                    Nava, Tversky'nin  resmini aradı dosyalarda, ama bulamadı. Grimes herhalde  bilgileri
               güncelliyordu. Avının neye benzediğini öğrenmek için sonra bakması gerekecekti.
                    Sonra da kişisel bilgilere baktı.  İki kere evlenmiş, iki kere de boşanmıştı. Tek yatak  odalı
               mütevazı bir evde tek başına yaşıyordu. İlk evliliği 'şiddetli geçimsizlikten' dolayı sonra ermişti; ama
               ikinci eşi Tversky'nin kendisine psikolojik tacizde bulunduğunu ve zina yaptığını iddia etmişti.
               Öğrencilerinden biriyle yatıp kalktığını ileri sürmüştü.
                    Aslında ikinci Bayan Tversky'nin böyle bir  kaçamağa  şaşırmaması gerekirdi,  çünkü kendisi de
               profesörün eski öğrencilerinden biriydi ve büyük bir olasılıkla ilk evliliği onun yüzünden bitmişti. Nava,
               Grimes'den Tversky'nin  kız öğrencilerinin telefon  kayıtlarını incelemesini isteyecekti. Acaba  şimdi
               hangisiyle yatıyordu? Nava'nın Grimes hakkında duyduklarına bakılırsa, Tversky'nin cinsel hayatını
               kurcalamak hoşuna gidecekti.
                    Gerçi bu bilgiye ihtiyacı da olmayabilirdi, ama Nava her zaman çok iyi hazırlanma taraftarıydı.
               Eğer Tversky'yi kaçırması  gerekirse, özel hayatına ilişkin tüm ayrıntıları bilmek  adamı hazırlıksız
               yakalamasına yardımcı olurdu.
                    Sonra da  özgeçmişine baktı.  Ondokuzunda üniversiteyi bitirmişti; Caltech'ten  çok yüksek
               dereceyle mezun olmuş ve  matematik  bölümünü bitirmekle kalmamış, biyolojide  de yüksek lisans
               yapmıştı. Doktora çalışmalarını doğu yakasında Johns Hopkins de yapmıştı; yirmidördüne basmadan
               biyoistatistik konusunda doktorasını bitirmişti. Bundan sonrasında da hep en iyi okullarda çalışmıştı -
               Stanford, Penn, Harvard  ve sonra da Columbia.  Bu süre zarfında da  NIH, WHI,  CDC ve hatta
               UGA'dan bile araştırma fonları kapmıştı.
                    Nava başını salladı. Tversky, hükümeti de arkasına alıp dünyayı değiştirebileceğini sanan
               dahilerden biriydi. Ona para vermişlerdi, ama  sonuç olarak o politik bir kaldıraçtan başka bir  şey
               değildi. Bir zamanlar Nava da böyle saftı, anavatanının bir piyonu olmuştu. Ama şansı yaver gitmiş, on
               yıl önce her şey değişmişti.




               Saklı Kütüphane                              76                                 www.e-kitap.us
   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81