Page 180 - Basitliğin Kirli Kültürü
P. 180
178 BASİTLİĞİN KİRLİ KÜLTÜRÜ
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemiş-
se, neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden
bütün doğa bir karmaşa halinde değil de, tam olarak ta-
nımlanmış ve yerli yerinde? Sayısız ara geçiş formu olmalı,
fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok kat-
manında gömülü olarak bulamıyoruz... Niçin her jeolo-
jik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil?
(Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280)
Darwin’in Yıkılan Umutları
Ancak 19. yüzyılın ortasından bu yana dünyanın dört bir yanın-
da hummalı fosil araştırmaları yapıldığı halde bu ara geçiş formla-
rına rastlanamamıştır. Yapılan kazılarda ve araştırmalarda elde edi-
len bütün bulgular, evrimcilerin beklediklerinin aksine, canlıların
yeryüzünde birdenbire, eksiksiz ve kusursuz bir biçimde ortaya çık-
tıklarını göstermiştir.
Ünlü İngiliz paleontolog (fosil bilimci) Derek W. Ager, bir ev-
rimci olmasına karşın bu gerçeği şöyle itiraf eder:
Sorunumuz şudur: Fosil kayıtlarını detaylı olarak incelediği-
mizde, türler ya da sınıflar seviyesinde olsun, sürekli olarak
aynı gerçekle karşılaşırız; kademeli evrimle gelişen değil, ani-
den yeryüzünde oluşan gruplar görürüz. (De rek A. Ager, "The
Na tu re of the Fos sil Re cord", Pro ce edings of the Bri tish Ge olo gi -
cal As so ci ati on, c. 87, 1976, s. 133)
Yani fosil kayıtlarında, tüm canlı türleri, aralarında hiçbir geçiş
formu olmadan eksiksiz biçimleriyle aniden ortaya çıkmaktadırlar.
Bu, Darwin’in öngörülerinin tam aksidir. Dahası, bu canlı türleri-
nin yaratıldıklarını gösteren çok güçlü bir delildir. Çünkü bir can-
lı türünün, kendisinden evrimleştiği hiçbir atası olmadan, bir anda