Page 178 - Basitliğin Kirli Kültürü
P. 178

176          BASİTLİĞİN KİRLİ KÜLTÜRÜ

              Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sa-
            hiptir. Bu molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki an-
            cak zarar verir. Amerikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöy-
            le açıklar:
                Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararlıdırlar. Çok ender olarak
                meydana gelirler ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu üç özel-
                lik, mutasyonların evrimsel bir gelişme meydana getiremeye-
                ceğini gösterir. Zaten yüksek derecede özelleşmiş bir orga-
                nizmada meydana gelebilecek rastlantısal bir değişim, ya etki-
                siz olacaktır ya da zararlı. Bir kol saatinde meydana gelecek
                rasgele bir değişim kol saatini geliştirmeyecektir. Ona büyük
                ihtimalle zarar verecek veya en iyi ihtimalle etkisiz olacaktır.
                Bir deprem bir şehri geliştirmez, ona yıkım getirir. (B. G. Ran  -
                ga nat han, Ori gins?, Pennsyl va nia: The Ban ner Of Truth Trust, 1988)
              Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı, yani genetik bilgiyi gelişti-
            ren mutasyon örneği gözlemlenmedi. Tüm mutasyonların zararlı
            olduğu görüldü. Anlaşıldı ki, evrim teorisinin “evrim mekanizma-
            sı” olarak gösterdiği mutasyonlar, gerçekte canlıları sadece tahrip
            eden, sakat bırakan genetik olaylardır. (İnsanlarda mutasyonun en
            sık görülen etkisi de kanserdir.) Elbette tahrip edici bir mekaniz-
            ma “evrim mekanizması” olamaz. Doğal seleksiyon ise, Darwin’in
            de kabul ettiği gibi, “tek başına hiçbir şey yapamaz.” Bu gerçek biz-
            lere doğada hiçbir “evrim mekanizması” olmadığını göstermekte-
            dir. Evrim mekanizması olmadığına göre de, evrim denen hayali
            süreç yaşanmış olamaz.


              Fosil Kayıtları: Ara Formlardan Eser Yok
              Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun
            en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
   173   174   175   176   177   178   179   180   181   182   183