Page 154 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 154
M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI
Münafığın hayatı boyunca bu yönde verdiği her mücadele, bu konudaki çaresiz-
liğini ve korkusunu daha da artıracak, ancak onu ne hastalanmaktan ne yaşlanmaktan
ne de ölmekten alıkoyamayacaktır.
MÜNAFIK MÜSLÜMANLARIN MADD MKANLARINI NE KADAR ÇOK
KULLANAB L RSE O KADAR BÜYÜK KAR ELDE ETT Ğ N SANIR
Münafığın hayatında, Müslümanlarınki gibi değerli ve yüksek idealler yoktur.
Yaşama amacı, yalnızca 'kendisi'dir. Sadece hayatta kalabilmenin ve bu hayattan en
fazla menfaati elde edebilmenin peşindedir. İyi yaşayabilmesi, iyi yemek yiyebilmesi,
iyi uyuyabilmesi, en iyi kıyafetleri giyebilmesi gibi, her konuda en iyi imkanları elde
edebilmesi onun için en hayati konudur. 'Dünya hayatında itibar, mal, mülk, para,
makam ve mevki sahibi olabilmek, en iyi yerlere gelip kendince hayatın imkanla-
rından en iyi payı koparabilmek' münafığın yaşam felsefesinin kısa bir özetidir.
Ancak elbette ki asıl zihniyeti, tüm bunları elde ederken, her türlü sahtekarlıkla,
sinsilikle, uyanıklıklarla bunları hiç emek vermeden, kendi ifadesiyle tamamen
'bedavaya' mal edebilmektir.
İşte bu sahtekarlık üzerine kurulu felsefesini hayata geçirebilmede, Müslüman
toplumu, münafık için çok önemli ve hayati imkanlara sahiptir. Çünkü her şeyden
önce Müslümanlar vicdanlıdır. Güzel ahlaklı, akıllı, dikkatli, becerikli, yetenekli,
çalışkan ve dürüst insanlardır. Bu kadar hayati ve önemli özelliği, münafığın bir
başka yerde bir arada bulabilmesi mümkün değildir. Üstelik de tüm bu özelliklerin
topluca birleşmesiyle, münafığın hırsla arzuladığı makam, mevki, mal mülk, itibar,
çevre edinme gibi imkanlara çok daha hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabileceği açıktır.
Dolayısıyla münafık Müslümanlarla bir arada olma planlarını bu felsefe üzerine
kurar. Yoksa samimi iman etmeyen, Allah'ın rızasını kazanmak için emek vermek is-
temeyen münafığın, tüm hayatlarını, mallarını canlarını Allah yolunda harcamaya
adamış Müslümanlarla olmayı seçmesi söz konusu değildir. Ne zihnini ne de bedenini,
kendi çıkarına olmayan, maddi ve somut karşılıklar almayacağını düşündüğü hiçbir
şey için yormak istemeyen münafık, hiçbir zaman samimi bir Müslüman gibi çaba
harcamayı kabul etmeyecektir.
İşte münafık bu planları doğrultusunda Müslümanlar arasında kendine bir yer
edindikten sonra, onların maddi manevi imkanlarından en iyi şekilde yararlanmaya
çalışır. Bunun içinse elinden geldiğince 'takva bir Müslüman taklidi' yapmaya çalışır.
Kuran'da münafıkların, sahtekarca planları doğrultusunda samimi bir Müslüman
gibi görünebilmek için 'gösteriş yaptıkları' şöyle haber verilmiştir:
152