Page 158 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 158

M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI






                       kıyafetin varlığını unutturabileceğini düşünür. Bu tarzda sahtekarca yöntemlerle
                       çıkar elde edebilmek, münafığı sevindirir. Allah, Kuran’da bu münafıkane karakte-
                       re Kitap Ehli’nden bazı kimselerin de sahip olduğunu bildirerek şöyle dikkat çek-

                       miştir:
                           “Kitap Ehlinden öylesi vardır ki, bir kantar emanet bıraksan onu sana geri verir;

                           öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet bıraksan, sen, onun tepesine dikilip
                           durmadıkça onu sana ödemez.” (Al-i İmran Suresi, 75)

                           Münafığın bu amaçla uyguladığı başka sahtekarca taktikleri de vardır. Örne-
                       ğin, istediği bir ayakkabıyı elde edebilmek için Müslümanlara gidip "Ayaklarımda
                       bir rahatsızlık var, ayakkabılarım ayağıma çok dar geliyor. Ama yenisini alacak

                       imkanım yok." gibi bir yalan söyler. Oysaki ayakları rahatsız değildir ve yeni bir
                       ayakkabıya da ihtiyacı yoktur. Ama Müslümanların ne kadar vicdanlı insanlar





                                                      ADNAN OKTAR: "Legal, meşru, açık, şeffaf yaşa-
                                                   mak münafığı rahatsız eder. İlla ki gizli bir pislik
                                                   yapmak ister. Münafıklık ruhunda, gizlilik nefse hoş

                                                   gelir. Şeytani ruhtaki bir insan gizli bir şey yapmazsa
                                                   rahat etmez. İlla ki birileriyle gizlice yazışacak, illa ki
                                                   gizli bir mektup, gizli bir haber gönderecek, Müslü-
                                                   manlar aleyhine gizli bir şeyler yapacak. O zaman
                                                   içi rahatlar. Yani gizli bir şey yapmadan rahatlamaz.

                                                   Hiçbir münafık yoktur ki şeffaf veya belirgin olsun.
                                                   Her münafık mutlaka gizlilik ister. İlla ki adilik yapa-
                                                   cak. O gizlice pislik yaptıkça, ondaki münafık ruhu

                                                   daha da perçinlenip, güçleniyor. Çünkü eğer yap-
                       mazsa, münafıklık ondan geriye çekilir. Ama şeytana uyduğu için, şeytan
                       mazsa münafıklık ondan
                       onu münafıklığını daha da perçinleyen bir eylem içine sokuyor. Her gizli ya-
                       zışması, her gizli konuşması, her gizli eylemi, her gizli istihbaratı, münafıklığını

                       daha da perçinliyor, daha da güçlendiriyor. Öbür türlü münafıklığından şüphe
                       etmeye başlar. "Dürüst bir adam mı oluyorum acaba?", "Normal Müslüman
                       mı oluyorum?" diye vesvese eder. Onun da vesvesesi vardır, şeytani vesvese.
                          Normal, makul bir insan olmak çok korkutur münafığı. Dürüst olmak, onu

                       çok rahatsız eder. Ahlaksız olamadığında çok canı yanar. Kendini akılsız gibi
                       görür, akılsız gibi zanneder. Ama alçaklık, ahlaksızlık yaptığında kendini zeki
                       görür. Üstün, akıllı ve kaliteli görür. Onun için bu alçaklığı yaşamaya çok özen
                       gösterir münafık. Kuran ayetlerine baktığımızda bunu hep çok yoğun olarak
                       görüyoruz."  (A9 TV, 26 Ocak 2016)




           156
   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163