Page 100 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 100
102 MUHÂKEMAT
Yedinci Mes'ele
Belâgatın Ukde-i Hayatiyesi, tabir-i diğer ile beyanın
felsefesi veyahut şiirin Hikmeti ise; hariciyatın nevamisi ve
mekayisini temessül etmektir. Şöyle: Hakaik-i hariciyedeki
kanunları kıyas-ı temsilî cihetiyle ve deveran tarîkiyle ve vehmin
tasarrufuyla şâirane olan maneviyat ve ahvalde yerleştirmektir.
Demek âyine gibi hariçten in'ikas eden Hakikatın Şualarını temessül
eder. Güya kendi san'at-ı hayaliyesiyle ve Nakş-ı Kelâmîsiyle Hilkat
ve tabiatı taklid ve muhakât eder. Evet Kelâmda Hakikat olmaz ise
de, en ekall şebih ve nizamından istimdad etmek ve onun danesi
üzerinde sünbüllenmek gerektir. Fakat her danenin mahsus bir
sünbülü vardır. Bir buğday bir ağaç kadar sünbüllenmez. Felsefe-i
beyan nazara alınmaz ise; Belâgat hurafat gibi hayal gul gibi sâmi'e
hayretten başka bir faide vermez.
İ ş a r e t : Felsefe-i beyaniyeye müşabih, Nahv'in dahi bir
felsefesi vardır. O felsefe ise, vâzıın Hikmetini beyan eder. Kütüb-ü
Nahiv'de mezkûr olan, münasebat-ı meşhure üzerine müessestir.
Meselâ bir mamule iki âmil dâhil olmaz. Ve "hel" lafzı fiili gördüğü
gibi sabretmez, visal ister. Hem fâil kuvvetlidir, kavî olan zammeyi
kendine gasbeder. Meselâ, hariç ve Kâinatta cari olan Kanunların
birer aks-i misalîsidir.
T e n b i h : Bu Münasebat-ı Nahviye ve Sarfiye olan
Hikmet-i Vâzı' ise; felsefe-i beyan derecesinde olmaz ise de, pek
büyük bir kıymeti vardır. Ezcümle: İstikra ile sabit olan Ulûm-u
Nakliyeyi, Ulûm-u Akliyenin suretlerine çeviriyor.