Page 99 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 99

İKİNCİ MAKALE                                                                                              101



            mana  riyaset  eder.  O  kıymettar  oluyor.  Zira  onun  Vazifesi  şimdi
            gelecek bir esbab ile ehemmiyetlidir. Buna işaret eden ve kıymetine
            menar olan sarih hüküm ve lâzım-ı karibinin adem-i salahiyetidir ki,
            onun hatırası için irsal-i lafz ve sevk-i hitab edilsin ve Kelâm dahi
            postacılık  etsin.  Zira  ya  bedihî  ve  malûmdur,  görünüyor  veyahut
            hafif ve zayıftır, asıl garazda ehemmiyeti yoktur. Veyahut onu hüsn-
            ü  telakki  ve  kabul  edecek  ve  ona  kulak  verecek  muhatab  yoktur.

            Veyahut  mütekellimin  haline  muvafakat  ve  tekellüme  dâî  olan
            arzuya  hizmet  edemez.  Veyahut  muhatabın  şe'n  ve  haysiyetine
            imtizaç,  istimzaç  edemez.  Veyahut  Kelâmın  makamında  ve
            müstetbeatın  tevabiinde  ecnebi  görünüyor.  Veyahut  garazın
            muhafazasına ve levazımın tedarikine müstaid değildir. Demek her
            bir  makamda  bu  esbablardan  yalnız  birinin  sözü  dinlenir.  Fakat
            umumen ittihad etseler, Kelâmı en yüksek tabakaya çıkartıyorlar.



                                      H â t i m e


                   Bazı maânî-i muallaka vardır ki, bir şekl-i muayyenesi ve bir
            vatan-ı  hususiyesi  yoktur.  Müfettiş  gibi  herbir  daireye  girer.  Bazı
            kendine hususî bir lafız takıyor. Bu muallakatın bir kısmı ise harfiye
            ve  hevaiye  gibidir.  Başka  Kelime  onu  derununa  çeker.  Bazan  bir
            cümleye belki bir kıssate nüfuz eder. Ne vakit o cümleyi ezdirirsen
            Ruh gibi o mana takattur eder. Meselâ hasret ve iştiyak ve temeddüh

            ve teessüf ilâ âhir.. gibi manalardır...
   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104