Page 136 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 136

138                                                                                                              MEKTUBÂT


          Asâ-yı Musa gibi birer Mu’cizedir. Fakat Asâ-yı Musa, Vefat-ı Musa'dan
          sonra Vech-i İ'cazı kalmadı. Fakat şunlar bâkî kaldılar.

                 ONÜÇÜNCÜ  İŞARET:  Mu’cizat-ı  Ahmediye  Aleyhissalâtü
          Vesselâm'ın hem mütevatir, hem misalleri pek çok bir nev'i dahi; hastalar
          ve  yaralılar  Nefes-i  Mübarekiyle  şifa  bulmalarıdır.  Şu  nevi  Mu’cize-i
          Ahmediye (Aleyhissalâtü Vesselâm); nev'i itibariyle manevî mütevatirdir.
          Cüz'iyatları,  bir  kısmı  dahi  manevî  mütevatir  hükmündedir.  Diğer  kısmı
          âhâdî  ise  de,  İlm-i  Hadîsin  müdakkik  İmamları  tashih  ve  tahric  ettikleri
          için, Kanaat-ı İlmiye verir. Biz de pek çok misallerinden, birkaç misalini
          zikredeceğiz:

                 B  i  r  i  n  c  i    M  i  s  a  l  :  Allâme-i  Mağrib  Kadı-yı  Iyaz,  Şifa-i
          Şerif'inde,  ulvî  bir  an'ane  ile  ve  müteaddid  tarîklerle,  Resul-i  Ekrem
          Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Hâdimi ve bir Kumandanı ve Hazret-i Ömer'in
          zamanında  Ordu-yu  İslâmın  Baş  Kumandanı  ve  İran'ın  Fâtihi  ve  Aşere-i
          Mübeşşere'den olan Hazret-i Sa'd İbn-i Ebî Vakkas diyor:

                 Gazve-i  Uhud'da  ben  Resul-i  Ekrem  Aleyhissalâtü  Vesselâm'ın
          yanında  idim.  Resul-i  Ekrem  Aleyhissalâtü  Vesselâm,  o  gün  kavsi
          kırılıncaya  kadar  küffara  oklar  attı.  Sonra  bana  okları  veriyordu.  "At!"
          diyordu.  Nasl'sız,  yani  okun  uçmasına  yardım  eden  kanatları  olmayan
          okları verirdi. Ve bana emrederdi: "At!" Ben de atardım. Kanatlı oklar gibi
          uçardı, küffarın cesedine yerleşirdi. O halde iken, Katade İbn-i Nu'man'ın
          gözüne  bir  ok  isabet  etmiş,  gözünü  çıkarıp,  gözünün  hadekası  yüzünün
          üstüne indi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm mübarek, şifalı Eliyle
          onun gözünü alıp, eski yuvasına yerleştirip, iki gözünden en güzeli olarak,
          hiçbir  şey  olmamış  gibi  şifa  buldu.  Şu  vakıa  çok  iştihar  etmiş.  Hattâ
          Katade'nin  bir  hafidi,  Ömer  İbn-i  Abd-il  Aziz'in  yanına  geldiği  vakit,
          kendini  şöyle  tarif  etmiş:  "Ben  öyle  bir  Zâtın  hafidiyim  ki:  Resul-i
          Ekrem  Aleyhissalâtü  Vesselâm  Onun  çıkmış  gözünü  yerine  koyup,
          birden şifa buldu. En güzel göz O olmuş." diye, nazm suretinde (Haşiye)
          Hazret-i Ömer'e söylemiş; onun ile kendini tanıttırmış. Hem Nakl-i Sahih
          ile  haber  verilmiş  ki:  Meşhur  Ebî  Katade'nin,  Yevm-i  Zîkarad  denilen
          gazvede, bir ok mübarek yüzüne isabet etmiş. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü
          Vesselâm,  mübarek  Eliyle  meshetmiş.  Ebî  Katade  der  ki:  "Kat'iyyen  ve
          aslâ ne acısını ve ne de cerahatini görmedim.
                 ------------------
                 (Haşiye):
                د    ِ    رلا    ن      سحَا ڈَطصم    ا   ْل    ف      َك ِ ب    تدرف      ه ۞    ني   ع   دخْلا  َ ڌع ت   َلا  ىذ  ا   ىل       س   نبا  انَا
                                ِ
                                                  ِ
              ِّ  ى  َ  َ ْ  ٰ  ْ ُ  ِّ  ْ ى ُ َ  َ ُ ْ ُ  ِّ َ  َ ْ  َ  ُ  َ ْ
                ٍ  ام     ر   د     ن   سح   ايو      ٍ٭ع ا   م    نسح ا   يف    ه ا ۞         ِرمَا  ِ لو   َه ِ تناَك ام   َك  تداعف
                ِّ     ْ َ َ َ  َ ُ  ْ َ  َ َ  َ ْ ُ  َ َ  ْ َ  ى  ْ َ  ٰ  ْ َ َ َ
   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141