Page 141 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 141

MU’CİZAT-I  AHMEDİYYE                                                                                  143


           Aleyhissalâtü  Vesselâm'ın  mübarek  Eli  Hakîm-i  Lokman'ın  bir
           eczahanesi gibi ve Tükürüğü Hazret-i Hızır'ın Âb-ı Hayat çeşmesi gibi
           ve  Nefesi  Hazret-i  İsa  Aleyhisselâm'ın  nefesi  gibi  mededres  ve  şifa-
           resan olsa ve nev'-i beşer çok musibet ve belalara giriftar olsa; elbette
           Resul-i  Ekrem  Aleyhissalâtü  Vesselâm'a  hadsiz  müracaatlar  olmuş.
           Hastalar,  çocuklar,  mecnunlar  pek  kesretli  gelmişler,  cümlesi  şifa
           bulup  gitmişler.  Hattâ  kırk  defa  hacceden  ve  kırk  sene  Sabah
           Namazını yatsı Abdestiyle kılan, Tâbiînin azîm İmamlarından ve çok
           Sahabelerle  görüşen,  Taus  denilen  Ebu  Abdur-rahman-il  Yemanî,
           kat'iyyen haber verir ve hükmeder ve demiş ki: Resul-i Ekrem Aley-
           hissalâtü Vesselâm'a ne kadar mecnun gelmişse, Resul-i Ekrem Aley-
           hissalâtü Vesselâm sinesine Elini koymuş ise, kat'iyyen şifa bulmuştur;
           şifa bulmayan kalmamış.

                  İşte Asr-ı Saadete yetişmiş böyle bir İmam, böyle kat'î ve küllî
           hükmetmişse;  elbette  Ona  gelen  hiçbir  hasta  kalmamış  ki,  illâ  şifa
           bulmuş. Madem şifa bulmuş, elbette müracaatlar binler olacaktır.

                  ONDÖRDÜNCÜ  İŞARET:  Resul-i  Ekrem  Aleyhissalâtü  Vesse-
           lâm'ın  Enva'-ı  Mu’cizatından  bir  nev'-i  azîmi,  Duasıyla  zahir  olan
           Hârikalardır.  Evet  şu  nevi,  kat'î  ve  hakikî  mütevatirdir.  Cüz'iyat  ve
           misalleri o kadar çoktur ki, hesab edilmez. Misallerin çokları var ki, onlar
           da mütevatir derecesine çıkmışlar. Belki tevatüre yakın meşhur olmuşlar.
           Bir  kısmını  öyle  İmamlar  nakletmiş  ki,  meşhur  mütevatir  gibi,  kat'iyyeti
           ifade  eder.  Biz  şu  pek  çok  misallerinden,  tevatüre  yakın  ve  meşhur
           derecesinde münteşir bazı misalleri, nümune olarak ve her misalinde birkaç
           cüz'iyatını zikredeceğiz:

                  Birinci  Misal:Resul-i  Ekrem  Aleyhissalâtü  Vesselâm'ın  Yağmur
           Duası,  tevatür  derecesinde  ve  çok  defa  tekrar  ile,  daima  sür'atle  kabul
           olması,  başta  İmam-ı  Buharî  ve  İmam-ı  Müslim,  Eimme-i  Hadîs
           nakletmişler.  Hattâ  bazı  defa  Minber-i  Şerif  üstünde,  yağmur  Duası  için
           Elini kaldırıp, indirmeden yağmış. Sâbıkan zikrettiğimiz gibi, bir-iki defa
           ordu susuz kaldığı vakit bulut geliyordu, yağmur veriyordu. Hattâ Nübüv-
           vetten  evvel,  Cedd-i  Nebi  Abdülmuttalib,  Resul-i  Ekrem  Aleyhissalâtü
           Vesselâm'ın  küçüklük  zamanında  mübarek  Yüzüyle  Yağmur  Duasına
           giderdi.  Onun  Yüzü  Hürmetine  gelirdi  ki;  o  hâdise,  Abdülmuttalib'in  bir
           şiiri  ile  iştihar  bulmuş.  Hem  vefat-ı  Nebevîden  sonra,  Hazret-i  Ömer,
           Hazret-i  Abbas'ı  vesile  yapıp  demiş:  "Yâ  Rab!  Bu  Senin  Habibinin
           amucasıdır. Onun Yüzü Hürmetine yağmur ver." Yağmur gelmiş.

                  Hem İmam-ı Buharî ve Müslim haber veriyorlar ki: Yağmur için
           Dua  taleb  edildi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Dua etti. Yağmur
   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146