Page 132 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 132
134 MEKTUBÂT
veriyorlar ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Ebu Bekir-is Sıddık,
Ömer-ül Faruk ve Osman-ı Zinnureyn ile Uhud Dağı'nın başına çıktılar.
Cebel-i Uhud ya onların Mehabetlerinden veya kendi sürur ve sevincinden
lerzeye geldi, kımıldandı. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Ferman
etti ki:
نا دي هش قي و د ِ و ص ِ ٵن ك يَلع امناف دحُا ا ي ت ُ ْ ْ ُا بث
ِ
ِ
َ َ
ْ َ َ ى َ
َ
ِّ ٌ َ َ
ٌ َ
َ
ُ ُ
Şu Hadîs, Hazret-i Ömer ve Osman Şehid olacaklarına bir İhbar-ı
Gaybîdir. Şu misalin tetimmesi olarak nakledilmiş ki: Resul-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâm Mekke'den Hicret ettiği ve küffarlar takibe
çıktıkları vakit, Sebir namındaki dağa çıktılar. Sebir dedi: "Ya Resulallah,
benden ininiz! Korkarım, benim üstümde sizi vururlarsa, Allah beni
َ
ڋ
tazib eder. Onun için korkarım." Cebel-i Hira çağırdı: ِ ِ للّا َلو ُ ر س اي
ا
ٍ
َ َ
ى
"Bana gel." Bu Sır içindir ki, Ehl-i Kalb, Sebir'de havf ve Hira'da da
emniyeti hissederler. Bu misalden anlaşılır ki: O koca dağlar, birer
müstakil Abddir, Müsebbihtir ve Vazifedardırlar. Peygamber Aleyhis-
salâtü Vesselâm'ı tanır ve severler; başıboş değillerdir.
A l t ı n c ı M i s a l : Nakl-i Sahih ile Abdullah İbn-i Ömer'den
haber veriyorlar ki, demiş: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Min-
berde Hutbe okurken
ِ
ت او م سلاو ِ ةما يقْل ض ت ه ي و م ا ْ َ ُ ُ َ ْ َ َ بق ااعيمج ض ْ ُ َ َ ه و ْا َه ر ِ ردق قح َ ٍ َ للّ ا ا ر و ُ َ َ دق امو
ى ْ َ
ٰ َ َ
َ َ
ى ٰ َ ُ
ِ ِ ِ
هنيميب تا ى ٌ يِوْطم
َ
َ
Âyetini okudu. Ve dedi:
ِ
نَا راب
بج
لاع تمْلا ٛ ب َكلا ا َ ُ ج ْلا انَا ُ َ ا ر ى َ ْلا انَا لو ه و ي ق سف ن ِّ ِ ع ظ م ي راب جْلا نا
ُ َ َ ُ ْ ُ َ َ ُ ُ
ى
َ
َ
َ ى
ْ
َ ى
َ ُ َ
ُ
ُ
َ
dediği vakit, Minber öyle sarsıldı ve öyle lerzeye geldi ve titredi, korktuk ki;
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ı düşürecek bir derecede sallandı.
Y e d i n c i M i s a l : Nakl-i Sahih ile, Habr-ül Ümme ve
Tercüman-ül Kur'an olan Hazret-i İbn-i Abbas ve Hâdim-i Nebevî ve
Ülema-i Azîme-i