Page 218 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 218
220 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
ِ
ِ
ما
Efendimiz Hazretlerinin Nesl - i Mübareklerinin, يقْلا ِمو َ ْ ي ٰ لا Hz.
َ
Hasan ve Hüseyin Radıyallahü Teâlâ Anhüma'dan geleceklerini ve
istikbalde çok mübarek Zevatın da, bu meyanda zuhur edeceklerini
Nazar-ı Nübüvvetle gördükleri için, bu iki Hafidine bütün o Nurlu
Zâtlar hesabına şefkat göstermesi; öyle bir tariftir ki, beşerin
düşünmesiyle yazılmasına imkân yoktur.
Üçüncü Nükte: Nass-ı Katı' ile sabit ve Hadîs-i Nebevî ile
müberhen Âl-i Beyt'e Muhabbete işaret etmekte, bu vazifeyi îfaya davet
eylemektedir. Çünki İslâmiyet bir Vücudsa, bu Vücudun belkemiği
muhakkak Âl-i Beyt ve başı her zaman Kitabullah'tır.
Dördüncü Nükte: Şîaları ilzam edecek kadar kuvvetli bir
Derstir. Bu şümullü Dersten gaye ne olduğu, sonunda mükemmelen
ِ
ِ
۪
icmal edilmiştir . وقرفت َلاو اًعيم ج ِ للّٰا ِل بحب اومص َ ت عا و Emr-i
ا
ُ َّ َ َ
َ
ْ َ
ه َ
َ ْ
ُ
Celiline tevfikan, bütün Mü'minler Tevhide çağırılmıştır.
Keramet-i Gavsiyenin işaratını teyid eden remizleri defaatle
okudum. Bu müjdeler hamd ve şükrümü artırmıştır. Zenbilli Ali
Efendi'nin hale çok uygun olan fıkrası hoşuma gitti. Latif tefe'ülünüz
ِ
ِ
كسم ه مات خ kabilinden olmuştur.
َ
ٌ
ُ ُ
ْ
Evet Kur´ânî bahçede her zaman başka renkte, başka letafette,
başka tesirde hakikî Cennet çiçekleri açılıyor. Bu mezherenin bülbülünü
ve onun gönülleri teshir eden nağmesini dinleyen, meşk eden
yoldaşlarına, dâreynde Selâmet ve Saadet ve Muvaffakıyetler temenni
ve niyaz eylerim.
Şâirin zamana muvafık bir beyti:
Bir mevsim baharına geldik ki Âlemin
Bülbül hamuş, havz tehî, gülistan da harab.
Ben de derim:
Öyle bir bid'alar devrindeyiz ki İslâmın
Bir bülbülü, bir gülistanı kalmış Kur´ân'ın.
Keramet-i Gavsiye'yi henüz kimseye okuyamadım. İçinde bu
bîçareden bahis edilişi, okumak hususunu düşündürüyor. Mübarek
Ramazan