Page 90 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 90

92                                                                             YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

          olan  Müfessir-i  Kur´ân'ı  ve  son  musannif  bulunan  Said-ün  Nursî
          Hazretlerinin Yevm-i Mahşerde Sancaktarı kıl,
                                  ِ ِ
                                                ۪ ِ
                        ۪
                              ِ
                     يمَل اعْلا  بر للّٰ دمح   ْلا  َ     و  يمح َّ   رلا  محرَا       ي   ٓ ا    ۪ بر  اي
                       ن َ
                                                               ِّ َ
                                                      َ َ ْ
                                َ ه ُ ْ َ
                          َ
                                                                   َ َ
                              ِّ
          olan  Cenab-ı  Mevlâ'dan  Evkat-ı  Hamsede  Vird-i  Zebanımdır.  Ve  siz
          Üstadımın kabul buyurmasını istirham ile el ve ayaklarınızdan öperim,
          Efendim Hazretleri.
                                                              Mehmed Mes'ud
                                          * * *

                 (Ahmed Husrev'in fıkrasıdır)
                                             ِ
                                         ِ
                                 ِ
                   ۪ ِ
                                                                ِ ِ
                        ِ
                                                                     ِ

                           ِ
                     هدمحب     حبيُ َّلاا ء   َ شَ نم ناو             هناحب   س  همساب
                     ْ َ
                                                        ُ َ َ
                                           ْ َ
                          ُ َ ُ
                                                              ُ ْ
                                        ْ
                                     ْ
                                                                   ْ
                            ِّ
                         ِ
                        امئٓاد  ادبَا هتاَكرب و   ِ   للّٰا  ةمحر و م   ُكيَلع مَلاسلَا
                          َ
                             ً َ ُ ُ َ َ
                                          ه َ
                       ً
                                             ُ َ ْ َ َ ْ
                                                        ْ َ ُ َّ

                 Kıymetdar Üstadım!

                 Tarih-i  Mektubdan  iki  gün  evvel  idi.  Yirmiyedinci  Mektub'un
          Üçüncü Zeylini yazmakla meşguldüm. Hulusi ve Re'fet Bey, Zekâi ve
          Sabri Efendi gibi Kardeşlerimin, Risalet-ün Nur ve Mektubat-ün Nur'a
          karşı  gösterdikleri  ateşîn  Muhabbetle,  kalbî  İştiyaklarını  gösteren
          Kalemleri, beni de heyecana düşürmüştü. Bu sırada Bekir Ağa, sizden
          gelen bir Mektubla teşrif etti. Bekir Ağa, mu'tadının hilafı olarak, pek
          gülşen yüzlü idi. Mektubu aynı sevinçle, ba'de-t takbil beraber açtık. Bir
          varakpare-i  fâzılaneleriyle,  Yirmidokuzuncu  Mektub'un  Sekizinci
          Kısmının  sekiz  sahifeden  ibaret  olan  Sekizinci  Remzi,  üç  sekiz
          Tevafukatıyla  kendini  gösterdi.  Yirmiyedinci  Mektub'un  Üçüncü
          Zeylinden  hasıl  olan  sevinçli  bir  heyecan-ı  kalbî  ve  Bekir  Ağa'nın
          Üstadına ve Nurlara karşı kalbî İştiyakını gösteren sevimli yüzü ve dört
          aydan  beri  beklediğimiz  Tevafukatın  gayesinin  mebde'ini  gösteren
          Sekizinci Remiz'deki, Sevgili Üstadımızın manevî bir Nur ile parlayan
          ve gülümseyen, o yüksek en hârika, tatlı Sözü, fakir Talebenizde öyle
          bir  halet-i  azîme  tevlid  etmişti  ki,  işte  o  dakikam  Saadet-i  Ebediyeye
          nâil  olanların  geçirdiği  anlardan  bir  dakika  idi.  Bu  sürur  içinde
          Mektubunuzu ve Sekizinci Remzi okudum. Okurken her  bir cümlenin
          nihayetinde, "var ol, mes'ud ol, bahtiyar ol Üstadım" nidaları Kalbime
          tercümanlık eden lisanımdan ihtiyarsız dökülüyordu. İlk defa Bekir Ağa
          ile,  bir  defa  Rüşdü  Efendi  Kardeşimle,  bir  defa  da  Re'fet  Bey
          Kardeşimle okudum.
   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95