Page 117 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 117
NÜBÜVVETİN TAHKİKİ 119
Ancak kinaye kabilinden o hissiyatı okşamak içindir. Maahaza Hakikata
Ehl-i Tahkiki îsal için, karine ve emareler vaz'edilmiştir. Meselâ eğer
Kur'an-ı Kerim, makam-ı istidlalde şöylece demiş olsa idi ki: "Ey insanlar!
Güneş'in zahirî hareketiyle hakikî sükûnuna ve Arz'ın zahirî sükûnuyla
hakikî hareketine ve yıldızlar arasında cazibe-i umumiyenin garibelerine
ve elektriğin acibelerine ve yetmiş unsur arasında hasıl olan imtizacata ve
bir avuç su içinde binler mikrobun bulunmasına dikkat ediniz ki, bu gibi
hârika şeylerden Cenab-ı Hakk'ın herşeye kadir olduğunu anlayasınız."
deseydi; delil, müddeadan binlerce derece daha hafî, daha müşkil olurdu.
Halbuki delilin müddeadan daha hafî olması, makam-ı istidlale uymaz.
Maahaza onların hissiyatına imale edilen Âyetler kinaye kabilinden olup,
ifade ettikleri zahirî manaları Sıdk veya kizbe medar olamaz. Evet
görmüyor musun ۪ َلاق۪deki ا hıffeti ifade ediyor. Aslı و olsun, ى olsun,
َ
ne olursa olsun bize taalluk etmez.
Hülâsa: Madem ki Kur'an, bütün zamanlardaki bütün insanlara
nâzil olmuştur, şu şübhe addettikleri umûr-u selâse, Kur'ana nakîse değil,
Kur'anın yüksek İ’cazına delillerdir. Evet Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ı talim
eden Cenab-ı Hakk'a kasem ederim ki; o Beşîr ve Nezîr'in (A.S.M.) Basar
ve Basireti, Hakikatı hayalden tefrik edememekten münezzehtir, celildir,
celîdir veya insanları kandırarak mağlatalara düşürtmekten, Meslek-i
Âlîleri ganidir, âlîdir, temizdir, tahirdir.
Yedinci Mes'ele : Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın
izhar ettiği mahsus ve zahirî ve insanlarca meşhur ve malûm olan Hârika
ve Mu’cizelerinin ekserisi, Tarih ve Siyer Kitablarında mezkûrdur ve aynı
zamanda, Muhakkikîn-i Ülema tarafından izah ve beyan edilmişlerdir.
Binaenaleyh tafsilâtını o Kitablara havale ile yalnız o Hârikaların
nevi'lerini icmalen izah edeceğiz. Evet Peygamber Aleyhissalâtü
Vesselâm'ın zahirî Hârikalarının herbirisi âhâdî olup mütevatir değilse de,
o âhâdîlerin heyet-i mecmuası ve çok nevi'leri, mütevatir-i bil'manadır.
Yani lafz ve ibareleri mütevatir değilse de, manaları çok insanlar
tarafından nakledilmiştir. O Hârikaların nevi'leri üçtür:
B i r i n c i s i : "İrhasat" ile anılmaktadır ki, Hazret-i Muhammed
Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Nübüvvetinden evvel zuhur eden Hârikalardır.
Mecusi Milleti'nin taptığı ateşin sönmesi, Sava Denizi'nin sularının
çekilmesi, Kisra Sarayı'nın yıkılması ve gaibden yapılan tebşirler gibi
şeylerdir. Sanki O Hazretin (A.S.M.) zaman-ı veladeti, hassas ve Keramet