Page 119 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 119

NÜBÜVVETİN TAHKİKİ                                                                                      121

           olması  ve  İnşikakın  âni  olması  gibi  esbabdan  dolayı,herkesce  o
           Vaka’nın görünmesi ve ma’lum olması lâzım gelmez. Maahaza Hicaz
           matla'ıyla matla'ları bir olan yerlerde, o gece yollarda bulunan kervan
           ve  kafilelerden  naklen,  İnşikakın  vukua  geldiği  hakkında  çok
           Rivayetler vardır.

                  Üçüncü  nevi  Mu’cizelerin  Reisi  ve  en  büyüğü,  Kur'an-ı
           Azîmüşşan'dır ki, yedi vecihle Mu’cize olduğuna mezkûr Âyetle işaret
           edilmiştir.

                  Arkadaş!  Şu  mes'eleleri  az  çok  fehmettin.  Şimdi,  bu  Âyetin
           mâkabliyle olan cihet-i irtibatına bakalım:

                  Evet İbn-i Abbas'ın (R.A.) اود ۪ بعا۪سانلا ۪۪ ايَّا  ۪ َّٓاي ۪۪ ۪ ۪ ۪Âyetindeki
                                                ُ ْ ُ
                                                        َّ
                                                                 َ
                                                            َ ُّ
                                                     ُ
           "İbadet"i Tevhidle Tefsir ettiğine nazaran, evvelki Âyet İsbat-ı Tevhid
           hakkındadır,  bu  Âyet  de  İsbat-ı  Nübüvvet  hakkındadır.  Nübüvvet-i
           Muhammediye (A.S.M.) ise, Tevhidin en büyük bir delilidir. Demek ki
           bu iki Âyet arasında cihet-i irtibat, aralarındaki dâlliyet ve medlûliyet
           alâkasıdır. Yani  biri delil,  diğeri  medlûldür. Nübüvvetin isbatı,  ancak
           Mu’cizeler ile olur. En büyük Mu’cizesi ise, Kur'an-ı Kerim'dir. Evet
           Kur'anın Mu’cize olduğu, Âlem-i İslâmca kabul ve tasdik edilmiş bir
           Hakikattır. Amma Muhakkikîn-i  Ülema tarafından, Kur'anın  Vücuh-u
           İ’cazı hakkında ihtilaf vaki' olmuştur. Yani İ’cazını intac eden cihetler
           çoktur. Herbir muhakkik, bir ciheti tercih ve ihtiyar etmiştir; aralarında
           muhalefet, müsademe yoktur. İ'cazın vecihleri:

                  1- Gaibden, istikbalden haber vermesi.
                  2- Âyetlerinde tenakuz, tehalüf, hata bulunmaması.
                  3- Nazm ile nesir arasında, ediblerce gayr-ı malûm bir üslûbu
           ihtiyar etmesi.

                  4- Okur-yazar olmayan bir Zâttan sudûr etmesi.
                  5- Tâkat-ı beşeriye fevkinde Ulûm ve Hakaiki ihata etmesi gibi
           pek  çok  şeylerdir.  Lâkin  İ’cazının  en  yüksek  vechi,  Nazmındaki
           Belâgattan doğmuştur. Evet Kur'anın bu nevi İ’cazı, beşerin tâkatinden
           hariç bir derecededir. Bu Hakikatı tafsilen anlayıp kanaat hasıl etmek
           isteyen,  bu  Tefsiri  ve  emsali  Eserleri  ve  "Yirmibeşinci  Söz"ü
           zeyilleriyle beraber mütalaa etsin. Fakat icmalî bir malûmatı elde etmek
           isteyenler  de,  Belâgatın  İmamları  bulunan  Abdülkahir-i  Cürcanî,
           Zemahşerî,  Sekkakî,  Cahız'ın  bu  kısım  İ’caz  hakkında  -üç  tarîk  ile-
           beyan   ettikleri   malûmattan,   mikdar-ı kâfi   malûmat   elde   edebilir.
   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124