Page 29 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 29

HURUF-U MUKATTA’A                                                                                        31

                                       ِ

                                               ِ
           Ezcümle: ميحرلا   ِ۪۪نمحرلا۪للّاِ۪مبِ  gibi  Âyetlerde bulunan Ukde-i
                                        ٰ
                                ٰ ْ َّ
                         َّ
                                              ْ
           Hayatiye ve nurani Esaslar, tekerrür ettikçe iştihaları açar; misk gibi,
           karıştırıldıkça  kokar.  Demek  tekerrür  zannedilen,  hakikatte  tekerrür
                              ِ

           değildir.   Ancak  ابِاشتم    ِ  ۪ ۪ هب ۪  ۪۪اوتُا۪و  kabîlinden, o ayrı ayrı Hikmet-
                                َ َ
                                            ُ َ
                                   ُ
           leri,  Nükteleri,  Gayeleri  ifade  eden  tekrarlı  Kelâmlar  yalnız  ibarece,
           lafızca birbirine benzedikleri için tekrar zannedilir. Hattâ Kıssa-i Musa,
           çok Meziyetleri ve Hikmetleri müştemildir. Her makamda o makama
           münasib  bir  vecihle  zikredilmesi,  Ayn-ı  Belâgattır.  Evet  Kur'an-ı
           Azîmüşşan, o Kıssa-i Meşhureyi, gümüş iken Yed-i Beyzasına alarak
           altun  şekline  ifrağıyla  öyle  bir  Nakş-ı  Belâgata  mazhar  etmiştir  ki,
           bütün  Ehl-i  Belâgat,  onun  Belâgatına  hayran  olmuşlar,  secdeye
           varmışlardır. Ve keza teyemmün, teberrük ve istiane gibi çok vecihleri
           hâvi;  ve  Tevhid,  Tenzih,  Sena,  Celal  ve  Cemal  ve  İhsan  gibi  çok
           makamları  tazammun;  ve  Tevhid  ve  Nübüvvet,  Haşir  ve  Adalet  gibi
           Makasıd-ı Erbaaya işaret eden Besmele, zikredilen yerlerin herbirisinde
           bu  vecihlerden,  bu  makamlardan  biri  itibariyle  zikredilmiş  ve
           edilmektedir. Maahaza hangi Surede tekerrür varsa, o Surenin Ruhuyla
           münasib olan bir vecih bizzât kasdedilmekle, öteki vecihlerin istitradî
           ve tebaî Zikirleri, Belâgata münafî değildir.

                  ۤ
                  ۪ لا۪   :  Surelerin  başlarında  bulunan  Huruf-u  Mukattaaya  ait
                  ۤ
           izahatı "Dört Mebhas"da zikredeceğiz.

                                      ۤ
                   Birinci   Mebhas:   ۪لا۪ ile,  Surelerin   evvellerinde    bulunan
                                      ۤ
           Huruf-u  Mukattaadan  teneffüs  eden  İ'caz  hakkındadır.  İ'caz,  inci  gibi
           incecik  Letaif-i  Belâgatın  parıltılarının  imtizac  ve  içtimaından  tecelli
           eden  bir  Nurdur.  Bu  mebhasda,  bu  Nuru  birkaç  letaif  zımnında  izah
           etmekle parlatacağız. Fakat herbir latife ince ve ziyası az ise de, letaifin
           heyet-i mecmuasından hasıl olan tam bir ziya ile fecr-i sadık çıkacaktır.

                  1- Hece   harflerinin   adedi ا -i  sâkine   hariç   kalmak  şartıyla-

           yirmisekiz harftir. Kur'an-ı Azîmüşşan, Surelerin başında bu Harflerin
           yarısını zikretmiş, yarısını da terketmiştir.

                  2-  Kur'anın  almış  olduğu  nısf,  terkettiği  nısıftan  daha  ziyade
           kesîr-ül istimaldir.
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34