Page 65 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 65

MAHİYET-İ KÜFÜR                                                                                                67

           kabul  etmez.  İkincisi;  yakîni  var,  lâkin  İtikadı  yoktur.  Üçüncüsü;
           tasdiki var, lâkin Vicdanî iz'anı yoktur.

                  S: Şeytanın kalbinde Marifet var mıdır?

                  C: Yoktur. Çünki san'at-ı fıtriyesi iktizasınca, Kalbi daima idlâl
           ile telkin için, fikri daima küfrü tasavvur etmekle meşgul olduğundan,
           Kalbinde veya fikrinde boş bir yer Marifet için kalmıyor.

                  S-  Küfür,  Kalbe  aid  bir  Sıfattır.  Kalbde  o  Sıfat  bulunmadığı
           takdirde,  zünnar  bağlanmasından  veya  ona  kıyas  edilen  şapkanın
           giyilmesinden ne için küfür hasıl olsun?

                  C- Gizli olan umûra, Şeriat emarelere göre hükmeder. Hattâ illet
           olmayan esbab-ı zahirîyi, illet yerine kabul eder. Binaenaleyh itmam-ı
           rükûa mani olan bir kısım zünnarların bağlanması ve Secdenin ikmaline
           mani  olan  bazı  şapkaların  giyilmesi,  Ubudiyetten  istiğna  ve  küfre
           teşebbüh  etmeye  emarelerdir.  Gizli  olan  o  sıfat-ı  küfriyenin  yok
           olduğuna  kat'iyyetle  hükmedilemediğinden,  bu  gibi  emarelere  göre
           hükmedilir.

                  S- İnzar yapılmadıkça teklif nasıl yapılır?

                  C-  İnzar  yapılmadığı  takdirde  teklif  de  yapılmazsa,  adem-i
           tecziyelerine bir hüccet olur. Zira "Biz ne yapalım. Ne tebligat yapıldı
           ve  ne  tekliften  haberimiz  var."  diye  mücazattan  kurtuluşlarına  bir
           medar olur.

                  S-  Cenab-ı  Hakk'ın  onların  küfür  ve  temerrüdlerinden  yaptığı
           ihbar, onların İmana gelmelerini imtina derecesine çıkarıyor. Mümteni'
           ve muhal bir şey teklif edilir mi?

                  C-  Cenab-ı  Hakk'ın  İhbarı,  İlmi  ve  İradesi,  sebebden  kat'-ı
           nazarla  yalnız  küfürlerine  taalluk  etmez.  Ancak  ihtiyarlarıyla
           küfürlerine  birlikte  taalluk  eder.  Bu  ise  ihtiyarlarını  nefyetmez  ki,
           teklif-i bilmuhal olsun. Bu bahsin tafsilâtı gelecektir.

                                                             ِ
                  S-  İman  etmeyeceklerini  ifade  eden  ۪نونم ۪ ءوي َ۪۪لا  ve  emsali
                                                         َ ُ
                                                              ْ ُ
           Âyetlere,  onları  İman  etmeye  davet  etmekten  adem-i  imana  İman
           çıkıyor. Bu ise, muhal-i aklîdir?

                  C- Onlara teklif edilen İman, icmalîdir; tafsilî değildir. Herbir
           Âyete,  herbir  hükme  ayrı  ayrı,  birer  birer  İman  ediniz!  diye  teklif
           yapılmıyor ki bu mahzur lâzım gelsin. Sonra küfürlerini sîga-i mazi ile
           zikretmek,
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70