Page 344 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 344

OTUZUNCU  LEM’A                                                                                                          347


                 Üçüncü Şua:


                                                 ي  د
                              ا   ۞     يب
                                                        َ َ
           ّ      ُك  ىل      توُك َ َ    د    َ  ى ى ۪ه     لم    ءايَ   ام ق   ُلخي  ۞    ُ  ۪ري  ا َ ُ  ى      مل    لاعف  َ    ۪ فِ     ش   ْا   ٍن   ۞     وه  َ ْ ُ      ي   و   ٍم      َلُك
                                َ َ
                                                                     َ
                                        ْ َ
                                   َ ُ
               ُ
                             ُ
                                                ى
                                                                       ٍ
                 ى
               ا       تَو      ب   ع   د     م    ض   ر   َلْا    ي      ي   ح   ف ْ َ ُ ْ ۪      يَك  ى   للّا تمح َ َ ْ  ى   را     ر  َ  ى ا    ا  ٰ لِ     ثٰا   رُظ   ناف  ۞     ء   َ شَ
                                            ٰ
                                                                 ْ َ
                                                               ْ
                            ْ َ َ ْ َ َ َ ْ
                                                                        ْ

          gibi  Âyetlerin  işaret  ettikleri  Hallakıyet-i  İlahiye  ve  Faaliyet-i  Rabbaniye
          içindeki  Sırr-ı  Kayyûmiyetin  bir derece inkişafına, bir iki Mukaddeme  ile
          işaret edeceğiz.

                 Birincisi: Şu Kâinata baktığımız vakit görüyoruz ki: Zaman seylinde
          mütemadiyen çalkanan ve kafile kafile  arkasından gelip geçen  mahlukatın
          bir  kısmı,  bir  saniyede  gelir,  der-akab  kaybolur.  Bir  taifesi,  bir  dakikada
          gelir, geçer. Bir nev'i, bir saat Âlem-i Şehadete uğrar, Âlem-i Gayba girer.
          Bir kısmı bir günde, bir kısmı bir senede, bir kısmı bir asırda, bir kısmı da
          asırlarda  bu  Âlem-i  Şehadete  gelip,  konup;  Vazife  görüp  gidiyorlar.  Bu
          hayret verici seyahat ve seyeran-ı mevcudat, o sefer ve seyelan-ı mahlukat
          öyle bir İntizam ve Mizan ve Hikmetle sevk ü idare edilir.. ve onlara ve o
          kafilelere Kumandanlık eden öyle basirane, hakîmane, müdebbirane Kuman-
          danlık  ediyor  ki;  bütün  Akıllar  faraza  ittihad  edip  bir  tek  Akıl  olsa,  o
          hakîmane İdarenin künhüne yetişemez ve kusur bulup tenkid edemez.

                 İşte  bu  Hallakıyet-i  Rabbaniyenin  içinde;  o  sevimli  ve  sevdiği
          masnuatın  hususan  zîhayatların  hiçbirine  göz  açtırmayarak  Âlem-i  Gayba
          gönderiyor, hiçbirine nefes aldırmayarak dünyadaki hayattan terhis ediyor,
          mütemadiyen bu Misafirhane-i Âlemi doldurup misafirlerin rızası olmayarak
          boşaltıyor;  Kalem-i  Kaza  ve  Kader,  Küre-i  Arz'ı  yazar  bozar  tahtası  gibi
          yaparak   تي   ۪ مي و    ي       ي   ح  Cilveleriyle mütemadiyen Küre-i Arz'da yazılarını
                               ُ ْ ۪
                        ُ َ
                   ُ
          yazar ve o yazıları tazelendirir, tebdil eder... İşte bu Faaliyet-i Rabbaniyenin
          ve bu Hallakıyet-i İlahiyenin bir Sırr-ı Hikmeti ve esaslı bir muktazisi ve bir
          sebeb-i dâîsi, üç mühim şubeye ayrılan hadsiz, nihayetsiz bir Hikmettir. O
          Hikmetin  birinci  şubesi  şudur  ki:  Faaliyetin her  nev'i cüz'î olsun,  Küllî
          olsun bir lezzet verir. Belki her Faaliyette bir lezzet var. Belki Faaliyet Ayn-
          ı Lezzettir. Belki Faaliyet, Ayn-ı Lezzet olan Vücudun Tezahürüdür ve
          ayn-ı  elem  olan  ademden  tebaud  ile  silkinmesidir.  Evet  her  kabiliyet
          sahibi,  bir  Faaliyetle  kabiliyetinin  inkişafını  lezzetle  takib  eder.  Herbir
          istidadın  Faaliyetle  tezahür  etmesi, bir lezzetten  gelir ve bir  lezzeti netice
          verir. Herbir Kemal Sahibi,
   339   340   341   342   343   344   345   346   347   348   349