Page 297 - Risale-i Nur - Sözler
P. 297
YİRMİİKİNCİ SÖZ’ÜN İKİNCİ MAKAMI 299
Ehadiyet-i Zâtiyeyi, Muhyî perdesi altında bir nevi gölgesini gösterdi-
ğinden, bir Sikke-i Ehadiyeti taşıyor. Hem o Zîhayat, bu Kâinatın bir
Misâl-i Musaggarı ve Şecere-i Hilkatın bir meyvesi hükmünde olduğu için,
Kâinat kadar ihtiyacatını birden kolaylıkla küçücük daire-i hayatına
yetiştirmek, Samediyet Turrasını gösteriyor. Yâni o hal gösteriyor ki, onun
öyle bir Rabbi var ki; ona, herşeye bedel bir Teveccühü var ve bütün
eşyanın yerini tutar bir Nazarı var. Bütün eşya, Onun bir Teveccühünün
yerini tutamaz.
ٍ
َ ٍ َ ء شََهلنك َهنع َ َ ۪ فْكي َ لاَوَءشَ َ َِلنكَنع َ ء َ َ شََء ٍ َ شََِلكل ِ َ ن َ ۪ فْكي َ ن َ ع َ م َ
ْ ن ْ ْ ِّ ْ ْ ٌ ْ ِّ ْ
ٍ ِ
ٍ
َ دحاوَءشِ ِ َ لَو لَو
ْ
ْ
Hem o hal gösteriyor ki: Onun o Rabbi, hiçbir şeye muhtaç olmadığı
gibi, Hazinesinden hiçbir şey eksilmez ve Kudretine de hiç bir şey ağır
gelmez. İşte Samediyetin gölgesini gösteren bir nevi turrası...
Demek herbir Zîhayatta; bir Sikke-i Ehadiyet, bir Turra-i Samediyet
vardır. Evet herbir Zîhayat, Hayat lisanıyla َصلاَدم َّ ن َ ن ه َ ڬ َ َ َ ا َ لِلّ َ دح َ َ ن ه ا َ ا َ لِلّ َ وهَ َ ْ لق
ن
ٌ
ن
okuyor. Bu iki Sikkeden başka, birkaç pencere-i mühimme de var. Başka
bir yerde tafsil edildiği için burada ihtisar edildi.
Mâdem şu Kâinatın herbir zerresi böyle üç pencereyi ve iki deliği ve
Hayat dahi iki kapıyı birden Vâcib-ül Vücud'un Vahdaniyetine açıyor,
zerreden tâ şemse kadar tabakat-ı mevcûdat, Zât-ı Zülcelâl'in Envâr-ı
Marifetini ne suretle neşrettiğini kıyas edebilirsin.
İşte Marifetullahta Terakkiyat-ı Maneviyenin derecatını ve huzurun
meratibini bundan anla ve kıyas et...
BEŞİNCİ LEM'A: Nasılki bir Kitab eğer yazma ve mektub olsa, onun
yazmasına bir kalem kâfidir. Eğer basma ve matbu olsa, o Kitabın hurufatı
adedince kalemler, yâni demir harfler lâzımdır. Tâ o Kitab tab'edilip vücud
bulsun. Eğer o Kitabın bazı harflerinde gayet ince bir hat ile o Kitabın
ekseri yazılmış ise -Sure-i ٓسي, lafz-ı ٓيٓس 'de yazıldığı gibi- o vakit bütün o
ٰ
ٰ
demir harflerin küçücükleri, o tek harfe lâzımdır, tâ tab'edilsin. Aynen öyle
de: Şu Kitab-ı Kâinatı, Kalem-i Kudret-i Samedaniyenin yazması ve Zât-ı
Ehadiyet'in Mektubu desen, Vücub derecesinde bir sühulet ve lüzum
derecesinde bir makuliyet yoluna gidersin.