Page 136 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 136
138 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
üç saat evvel rü'yayı bize hikâye edip tabir istedi; tabiri, tevilsiz çıktı.
Umum Kardeşlerimize birer birer, hususan musibetzedelere
Selâm ve Dua ederiz.
* * *
Aziz, Sıddık, Mübarek Kardeşlerim ve Hizmet-i Kur'aniye
ve İmaniyede Sebatkâr, Sarsılmaz, Yılmaz Arkadaşlarım ve bu
Misafirhane-i Dünyada Şefkatkâr ve Fedakâr ve Vefadar Yoldaş-
larım!
Bu defa Nur Fabrikasının Sahibiyle ve tam bir muavini ve tam bir
Hüsrev olan Kahraman Tahir'in beşaretli Mektubları ve Medrese-i
Nuriye'nin Kahramanlarından Marangoz Ahmed'in ikinci rü'yası ve
üçüncü rü'yanın âhirinde, malûm musibetin akibinde sarsılmayan fa'al
Hâfız Mehmed'in çocuklara Hatim Duasını yapması ve Risale-i Nur'u
okutması, üstümüzden dağ gibi manevî ağırlıkları kaldırdılar. Cenab-ı
Hak sizleri ve onları âfât-ı maneviye ve maddiyeden muhafaza etsin,
ۤ
ي ِ ما.
ن
Marangoz Ahmed'in ikinci rü'yası, Peygamberimiz Aleyhis-
salâtü Vesselâm ile alâkadarlık ve sürurlu olduğu cihetinden Rü'ya-yı
Sadıka olduğuna, o Medrese-i Nuriye'nin civarlarındaki Kardeşlerin ve
hemşirelerin maddî Hizmetleri canlı ve Ruhlu bir suret alıp, Peygamber
Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Sünnet-i Seniyesinin ihyasına medar
olacağına işaret verdiği münasebetiyle, Mektubunuzu almadan iki gün
evvel gördüğüm bir rü'yayı beyan ediyorum. Şöyle ki:
Gördüm: Şimdiki reis veya şimdiki reisler, tanıdığım
ehemmiyetli bir-iki hocaya, Hilafet Rütbesini ve mes'elelerini tatbik
etmeye ve Hilafet, o Hocalara veya reislere hangisine verileceğini
rü'yada anladım. Ve o netice-i kararları bana göstermek için, bana karşı
geldiklerini gördüm. Sonra uyandım. Sabahleyin Kardeşlerime
söyledim. Dedim: Allahu a'lem, Isparta havalisinde, Risale-i Nur'un
maddî mağlubiyeti içinde manevî bir galibiyeti olmuş ki; büyük
makamat-ı resmiyede en mühim Mesail-i İslâmiye medar-ı bahs
olacak. Biz Isparta'da o musibetin ne derece ileri gittiğini bileme-
diğimizden ve çoktan beri de ne hal-i âlemden ve ne de resmî halden
anlamayıp dinlemediğimiz halde, bu rü'yanın Rü'ya-yı Sadıka olduğuna
bir emare olan, beni bir gün baktırdı. O emare şudur ki: