Page 326 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 326
328 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
sahib kılmıştır. Evet, Âyât-ı Teşriiyeyi hâvi Kur'ân-ı Mucizül-Beyanın
Hakaik ve Maarifini ve Âyât-ı Kevniyeyi şâmil Kitab-ı Kebir-i Kâinatın
vezâif ve meânisini beyan edip, Mârifetullahın en yüksek derecatına
urûca nev-i beşeri teşvik eden ve bugünkü günde, ölmeye yüz tutan
Kalbleri bile İzn-i İlâhî ile ihtizaza getirecek kadar Harika bir Eser-i
Bedîa, bir Sereyan-ı Serîa olan Risale-i Nur ile Neşr-i Hakaik eden bu
vücud-u mes'ud ile beşeriyet iftihar etmek lâzım gelirken; çok garibdir ki,
ehl-i şekavet tarafından zehir verilmeye cesaret ve taş attırılmaya bile
ِ ِ
ِ
َ
ٓ
َ ي ٓا ء ث م
cür'et ediliyor. Evet يل ولا ْا ُ َّ ِ بنلا ْا َلَع ء ٓ ِ ٰلابْلا ُّدشَا Sırriyle,
ا
ء
َ
َ
َ
ْ َ
ْ َ
Enbiyanın Vârisi olanların türlü türlü belâlara uğramaları, Hikmet-i
İlâhiyye iktizasından olmasiyle, o Zümre-i Mübareke gibi, Üstadımız
dahi nice belâlara hedef olmuştur. Hattâ Kastamonu'ya ilk teşrif ettikleri
zaman çocuklar, bir bedbaht şaki tarafından teşvik edilip, Abdest almak
için çeşmeye çıktıkları vakit taş atmışlar... Fakat Üstadımız daima
gördüğü eza ve cefalara ulülazmane Sabır ve Tahammül eder. Hem Safâ-i
Sadre ve Selâmet-i Kalbe mâlik olduklarından, o çocuklara dahi hiddet
etmeyip buyururlardı ki: "Bunlar, Sure-i سي 'den mühim bir Âyetin
ٓ ٰ
Nüktesini keşfime sebep oldular" diye onlara Dua ederlerdi. Sonra bu
çocuklar, Üstadımızın Duaları Bereketiyle şâyân-ı hayret bir hal
kesbettiler ki; Üstadımızı uzak-yakın nerede görürlerse, koşarak yanına
gelirler, mübarek Elini öperler, Duasını alırlardı.
Hem Üstadımızın hârika Hâlâtı ve şâyân-ı hayret Garaib-i Ahvali,
başta Risale-i Nur olarak pek çoktur. Evet, biz itiraf ediyoruz ki;
Üstadımız bizim Hâtırat-ı Kalbimizi bizden ziyade okur, çok defa
haberimiz olmadığı bir meseleden bizleri şiddetli telâşla ikaz ederler, bizi
hayrette bırakırlar. Fakat günler geçtikten sonra aynen Üstadımızın ikaz
ettiği şeyle karşılaşır, Aklımız başımıza gelirdi. Üstadımızla dağa
gittiğimiz zaman, daha şehre dönme zamanı gelmeden, birden Üstadımız
kalkarlar, bize de emrederlerdi. Hikmetini sormak istediğimizde: "Acele
gidelim, Risale-i Nur Hizmeti için bizi bekliyorlar." Hakikaten, şehre
avdetimizde, mutlaka mühim bir Risale-i Nur Şâkirdi bizi bekliyor bulur
veya bir kaç defa gelip gittiğini komşular haber verirlerdi. Yine bir gün,
Mevlânâ Hâlid (K.S.) Hazretlerinin Küçük Âşık nâmında bir Talebesinin
neslinden