Page 459 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 459

EMİRDAĞ   HAYATI                                                                                                          461


                         ÜSTADIN EMİRDAĞDA ZEHİRLENMESİ

               Bir siyasî memurun iğfali ve "İmhası için yukarıdan emir aldık" de-
           mesine aldanan bir bekçibaşı, Üstadın penceresine geceleyin merdivenle
           çıkarak yemeğine zehir atmış, ertesi gün Üstad zehirlenerek kıvranmaya
           başlamıştır.  Zehirin  tesiri  çok  azîm  olduğu  halde,  kendisi:  "Cevşenül-
           Kebir  gibi  Evrad-ı  Kudsiyelerin  Feyziyle  ölümden  muhafaza  olunu-
           yorum. Fakat hastalık, ızdırap çok şiddetlidir" derdi. Bir hafta kadar aç
           susuz  denecek  bir  halde  perişan  bir  vaziyette  inlemiş,  sonra  biiznillâh
           Şifa  bulup,  tekrar  tashihat  gibi  Risale-i  Nur  Vazifeleriyle  iştigale
           başlamıştı.  Bu  şiddetli  hastalık  zamanlarında  asla  Namazlarını  terket-
           medi.  Yalnız  ikinci  ve  üçüncü  zehirlenmek  zamanında  tahammülü
           gayrikabil bir hastalıkta iki üç gün Farzını yatağında ancak kılabildi.

               Ölüm  tehlikesi  geçirdiği  günlerde,  bir  gece  sabaha  kadar  yanında
           nöbet bekleyip gözyaşları içinde Üstada dikkat eden iki Talebesi diyor:
           "Sabaha  yakın,  gözleri  kapalı  olduğu  halde  doğruldu,  ellerini  Dergâh-ı
           İlâhiyyeye açıp yavaş bir sesle birkaç Kelime ile Risale-i Nur Hizmetinin
           İnkişafına ve Talebelerinin Selâmetine Dua etti. Sonra bayılmış vaziyette
           yatağa düştü."

               Hizmetini, sıra ile iki üç genç Talebesi ifa ederdi. Bir müddet onlar
           da menedilmişse de, çalışkan Talebeleri, Hizmetinden asla vazgeçmeye-
           rek yüksek bir Fedakârlık gösterdiler.

               Emirdağı'nın resmî büyük bir memuru, bilâhare Nur'un Kahraman bir
           Talebesi  olan  arkadaşına:  "Gizlice  Said  Nursî'nin  imhası  için,  gizli  bir
           plân ve emir var!" demiştir. İşte Üstada yapılan bütün muameleler, böyle
           bir plânın neticesi olarak cereyan etmiştir. Bir iki defaya münhasır değil,
           uzun  seneler  müddetince  daimî  olduğu  için,  yapılan  zulüm,  tarassut  ve
           mânevî baskı çok elîm ve acı idi.

               Üstad, ilk iki sene Çarşı Camiine gider, Cemaate iştirak ederdi. Ekser
           günler İkindi Namazını Camide kılar ve Yatsıya kadar orada kalır, sonra
           evine  gelirdi.  İki  sene  böyle  devam  etti;  sonra  kaymakam,  İnsanlarla
           görüşüyor diye Camiden menetti. Emirdağı'nda ikameti zamanında başta
           Isparta olarak çok yerlerde Nur Risaleleri
   454   455   456   457   458   459   460   461   462   463   464