Page 462 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 462
464 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
Üstad süratli bir yazıya ve hüsn-ü hatta mâlik olmadığı için, Risale-i
Nur'un makbul, bereketli ve nurlu her günkü Hizmetine, o da tashihatla
iştirak ederdi. Saatlerce çalışır, yorulmak nedir bilmezdi. Nur Hizmet-
lerinin ifası, Üstad için mânevî bir gıda hükmünde idi. Bilhassa şiddetli
hastalıklı zamanında dahi çalışması görülüyordu. Hayat-ı içtimaiyeden
çekilmiş olup kimse ile görüşmez, muhabereden de menedildiğinden,
İnsanların cemaatlerinden gelen ünsiyet ve teselliden mahrum idi. Fakat
O, bu yokluk içinde tükenmez bir Varlığa kavuşmuştu. Rahmet-i İlâhiyye
Ona Nurları İhsan etmişti. Evlâd ü iyâl, mal-mülk, hiçbir şey ve
yeryüzünde taht-ı temellükünde bir karış yeri yoktu. Yalnız bir Risale-i
Nur'u vardı. Her şeyi O idi. Sevinci, medar-ı tesellisi O idi. Bütün
istidatları ile Nurlara müteveccih idi. Fıtrî Vazifesini, Nurların Ders ve
Taallümü ile İnsanlara Neşri biliyordu.
Üstadın Sözlerindeki halâvet ve Hitabındaki Belâgat fevkalâdedir.
Gezinti esnasında, rastladığı İnsanlar arasında her sınıf halk bulunduğu
gibi, bilhassa dağlarda, kırlarda, ormanlarda ziraat ve ticaretle uğraşan
halktan pek çoklariyle görüşmüş ve sohbet etmiştir. Üstadın geniş, küllî
Hizmet-i Kur'âniyyesinden sarf-ı nazar, faraza bütün meşgalesi ve
Hizmeti eğer sohbetine ve görüştüğü İnsanlara olan Ders ve İrşadına
münhasır olsa dahi, yine emsalsiz denecek kadar büyük ve müessir bir
Hizmettir. Kendilerinin bu sahadaki Hizmetleri, çok muazzamdır.
Barla'da bulunduğu müddetçe Talebeliğine, Kardeşliğe ve Âhiret hemşi-
reliğine kabul ettiği erkek ve kadınlar gibi, Emirdağı ve civar köylerde de
pek çok Âhiret hemşireleri, Talebeleri ve Kardeşleri vardı. Bilhassa
mâsum çocuklarla alâkadarlığı pek ziyadedir.
Üstadın İffet ve İstikametteki hudutsuzluğu, bilmüşahede sâbittir ve
inkârı gayr-i kabildir. Hayatı boyunca, hanımlarla konuşmaktan, nazariy-
le dahi meşgul olmaktan şiddetle ictinab etmiştir. Bir Mektubundan
anlaşıldığı gibi; gençliğinde dahi İffet ve İstikametin zirve-i müntehasın-
da olduğu, Onu yakından tanıyan ve hayatına âşina olanların müşahede-
leriyle sâbittir.
Bütün ahali, Üstadın nümune-i imtisal İffet ve İstikametini görerek,
kendisine uhrevî ve mânevî alâkadarlık gösterirlerdi. Üstad, Âhiret
hemşireliğine kabul ettiği hanımlara ve mânevî evlât ve Talebeleri