Page 69 - Naklen Öyküler
P. 69

si yalnızca o ağaçla bütünleştiği zamanlarda yatışıyormuş. Bunları
             kimseye anlatamayacağını düşündüğünden geç saatlerde, karanlığın
             koyusunda bu şifaya,  sonunda neredeyse canına mâl olacak buluş-

             malara koşuyormuş. Babam bunları anlattığında yadırgamadan, yar-
             gılamadan anlayabildim. Aslında bana biraz mistik, çokça psikana-
             litik, aslında tuhaf da gelen bu buluşmaların babam için anlamı çok
             açıktı. Hem hayatta kalmasına hem bunları anımsayabilmesine içten

             içe seviniyordum. Paylaştığımız bu sır ile birlikte babamla bağımız
             daha da güçlenmişti. Babam yeniden kahramanım olmuştu. Öte yan-
             dan onu yarasıyla görmek, baba sevgime şefkati de eklemişti. Çekim
             alanında, sımsıkı saran sevgisinin kıskacında, ama nu kez gönüllü ve

             mutluydum. Kendini bırakışın verdiği huzur da cabası…

                         Parantezin içi, demiştim; tamamlayamadım. Taner ile altı
             ay içinde evlendik. Şaşılacak bir yanı yoktu. Evin bir ferdi gibi sü-

             rekli bizde olmaya başlamıştı. Babamın yanında oturuyor, onun an-
             lattıklarını dinliyordu. Babamın bayıldığı bir şeydi bu; asla itiraz et-
             meyen, suskun ve sadık dinleyici. Taner, sınav için İzmir’e benimle
             beraber geldi. Babamın arabasını almıştık. Öğrenci evimde kaldık.

             Bir yandan da eşyalarımı toplamış, arkadaşlarımla vedalaşmış ol-
             dum. İzmir’in en sevdiğim yerlerini Taner’le gezdim. Bunların çoğu
             Görkem’le gitmeyi alışkanlık hâline getirdiğimiz yerlerdi. Bir an-
             lamda  oraların  anılarını  siliyor  ve  yeniden  kaydediyordum;  artık

             benim için özel olmuyorlardı. Belki de yaşamıma giren iki erkeği
             birbiriyle uyumluyordum. Hangisinin nerede başlayıp nerede bittiği
             silikleşiyordu böylece. Görkem’le olan ilişkimde ona değil, haya-
             limde yarattığım sevgiliye tutulduğumu görmüştüm. Şimdi yanım-

             da, hayallerin devamını yükleyecek bir başka kişi vardı.

                    İzmir’e bir kez de ablası ve eniştesini ziyarete gittik. Taner
             “Otele para vermeyelim şimdi,” dediği için onlarda kalacaktık. Karı

             kocanın araları bozukmuş, sürekli kavga ediyorlardı. Kaçar gibi ay-
             rılacaktı ki eniştesi bir fırsatını bulup beni yalnız yakaladı ve “Bu
             aileden koru kendini; yol yakınken kaç” deyiverdi. Neye uğradığımı

                                                                                      69
   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74