Page 73 - Naklen Öyküler
P. 73
VII
Günlüğüme yazdıklarımı uzun zaman sonra ilk kez okudum.
Bazı yerleri ilk yaşandığı andaki kadar sarstı. Yaşadıklarım “anlat-
sam roman olur” dedirtecek türden. Asla unutmam dediğim olaylar
yalnızca bir tortu şeklinde kalıyor belleğimde; o da daha çok duy-
gusuyla. Okurken yerine göre yeniden sarsılmam, heyecanlanmam,
bazen ağlamam, o duyguyu yoğunluğuyla yaşamamın sonucu. Öte
yandan çoğunlukla ‘iyi ki tarihe not düşmüşüm’ diye kendimi kut-
lamamın nedeni, olaylardan alınan dersi, çıkarılan sonucu, geleceğe
taşınacak bilgeliği bir kez daha anımsamam.
Yazdıklarımı okurken, yaşananlar film şeridi gibi gözümün
önünden geçti. Hepsine bir bütünlük içinde bakabildim. Olayların
dışına çıkınca aralarındaki bağlantıları daha açık ve net seçebildim.
Araya sıkışıp kalmış gizemli anlara bir kez daha şaşırdım. Bütün
bunlarla birlikte algımı açan bir seyir oldu. Görkem’le hayal ettik-
lerimizin değerini daha iyi anlamaya başladım. Öte yandan kırgın-
lıklarımı bütün içtenliğimle ifade etmem gerektiğini, olayların ben-
de yarattığı duygulara ve onların da sonuçlarına birlikte bakarak
Görkem’in beni daha iyi anlamasını sağlayabileceğimi görüyordum.
Yazdıklarımdan oluşan bir ayna tutuyordum elimde. Başka paran-
tezlere gerek kalmaması için, daha doğrusu hayatımıza girecek pa-
rantezleri farklı okumayı başarmak için aynamı yanımdan hiç ayır-
mamaya kararlıydım.
Eczanenin üst katındaki evimde, üç duvarı kitaplıkla çevrili
çalışma odamdayım. Buz gibi olmuş kış çayımı bir yudumda bitirip
demliğindeki bitki karışımlarının mis kokusunu içime çektim. Cama
vuran yağmur tanelerinin sesini dinledim. Okuduklarım üzerinde
biraz daha düşündükten sonra kumaş kılıflı günlüğümü kapattım.
Cevizden çalışma masamın üzerine koydum. Cilasız, masif ceviz-
den, en doğal hâliyle sapasağlam duran masamın üzerinde kollarımı
çaprazlayıp başımı kollarımın üzerine bıraktım. Kimse bilmese de
73