Page 72 - Naklen Öyküler
P. 72

ben de çalışmaya başlamıştım. Annem her gelenle ağlıyor, kendine
             acıyor ve biraz daha iyileşiyordu. Benim bu ortamlara girmeye ni-
             yetim yoktu. Babamla vedalaşmak için ne yapacağımı biliyordum.

             Bu kez gizli gizli ceviz ağacını ziyaret etme sırası bana gelmişti.
             Babamdan af dileyecek bir suçum olmadığına inanıyordum. Ancak
             onu  affetmek  için  köklerine  dokunmalıydım.  Dolunayın  olmadığı
             geceler bunun için biçilmiş kaftandı.





                    VI


                    Dün  akşamüzeri,  eczanenin  kapısı  açılırken  çıngırağı  farklı
             çınladı. İç taraftaki bürodaydım. Merak ettim, ama bürodan çıkma-
             dım. Sesleri dinledim. Gelenin kim olduğunu kalfayla konuşmasın-

             dan çıkarmaya çalışacaktım. “Buyurun, nasıl yardımcı olabilirim?”
             sorusuna “Ceyda Hanımı görmek istemiştim. Sanırım burada değil”
             diye yanıt veren sesi öyle uzun zamandır bekliyormuşum ki ben bile
             farkında değilmişim. Bu kez ayaklarım titrediği için yanlarına gide-

             medim. Kalfa kapıya gelip “Ceyda Abla, bir beyefendi sizi görmek
             istiyor” dediğinde bayılacağımı sandım; güçlükle sesimi buldum ve
             “geliyorum” dedim. Biraz da o heyecanlansın diye ağırdan aldım.
             Eczanenin girişinde çakılıp kalmış hâlde beni beklediğini gördüm.

             Arkası dönüktü. Bana bakmasını sağlamak için adını seslenmeliy-
             dim. O adın bir kez daha dudaklarımdan döküleceğini hayal bile et-
             memiştim. Oysa son zamanlarda içimden yineleyip durur olmuştum.
             Tıkırtıyı duymuş olacak ki bana doğru döndü. Birbirimize baktık bir

             süre. Ağır adımlarla bana yaklaştı. Gözlerimiz kenetlenmişti. Ne ya-
             pacağımı bilemez hâldeydim. Ellerim büyümüş, nereye saklayaca-
             ğımı bulamıyordum. Karşıma geldiğinde durmadı ve kollarını bana
             doladı.  Başımı  göğsüne  yasladım.  Yaşamımda  eksik  kalan  bütün

             sarılmalar yerine ona sarıldım, ama ağlamadım. Hatta gülmeye baş-
             ladım. Görkem de bana katıldı. Kahkahalarla gülüyorduk. Nedenini
             bilmeden… Acıları def edecek bir efsun niyetine…


             72
   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77