Page 65 - Naklen Öyküler
P. 65

linçle değerlendirmeye başladım. Küçüklüğümden beri kahramanım
             olan babamın yerini seve seve Görkem’e verdim. Bir gün “Bizi hiç
             birlikte görmemişken nasıl bu kadar doğru saptamalar yapabiliyor-

             sun?” soruma verdiği yanıtı o an için anlayamamıştım: Tahakküm
             kurmaktan beslenen ebeveynleri sandığından iyi tanırım.

                    Bir  keresinde  babama  çıtlattım;  ‘benimle  ilgilenen  bir  er-

             kek olabilir’ diye oldukça yumuşatarak… Babam saçımı okşadı ve
             “Sana ilgi duymayacak erkek olabilir mi bu yeryüzünde? Böyle özel
             bir şansı kim kaçırmak ister? Burada iş, sana ve elbette bana düşü-
             yor. İnce elemeli, sık dokumalıyız. Gönlüm kaydı diyorsan, söyle

             gelsin, niyetini anlatsın. Ben de deneyim terazimde tartayım. Uy-
             gun mu değil mi söyleyeyim sana.” dedi. Koşarak Görkem’e gittim.
             Babamın beklediğimden çok daha ılımlı yaklaştığını söyledim. Bu
             kez karşı atak sırası Görkem’e geçmişti. “Cümle aralarını okusana,

             sevgilim? Baban kararın yalnızca kendisinde olduğunu çok net ifade
             etmiş. Gelsin ve alsın boyunun ölçüsünü, diyor. Gözümün önünde
             şöyle bir sahne canlanıyor: İlk soru ‘ne iş yapıyorsunuz, delikanlı?’
             olacak ve ben geçen yıl mimar oldum, büromu açmayı istiyorum, di-

             yeceğim. Tek hamlede mat!” dedi. Ona “Bu bir strateji oyunu değil,
             söz konusu olan kızının mutluluğu; bunu görebileceğini, dahası onu
             ikna edebileceğimi düşünüyorum,” diye yanıt verdim. Ancak bunla-
             rı çok da kendinden emin söyleyememiş olabilirim. Görkem kaçma-

             yı yeğledi, “Zamanımız var; bak önümüzde koca bir ömür…” diye-
             rek konuşmayı noktaladı. Ancak babama konuyu açmamın ardından
             onunla tanışmaya gelen kimsenin olmamasının sorun yaratacağını
             sonradan fark ettik. Bu durumda, yeni bir girişim için beklemek, ara-

             yı soğutmak gerekiyordu. Babam konuyu hiç açmadı. Zaten altı ay
             sonra yaşadıklarımız, bu konuşmaların hepsini önemsizleştirdi. Ba-
             bamın sağlık durumu ve bizim Görkem’le kopmamız… İkisine de o
             günlerde en ufak bir ihtimal vermezdim.







                                                                                      65
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70