Page 108 - Neşide Dergisi 6.Sayı
P. 108

sile oldu. O gece yirmiye yakın eve bayram taşı-  hal  hiçbirine  aldırmadı.  Mesaj  kaygısı  gütmüyo-
            dık. Kardan adamlarımız sanki kardan değil hepsi   ruz. Anlamını yitirmiş çağda anlam arayışını sür-
            kalpten adamlarmış gibi büyük ilgi gördü. Nihal   dürüyoruz gibisinden felsefi bir söz söyledi. Tam
            Türk  dizilerindeki  kahraman  oyuncular  gibi  şen   anlamadım ama “haklısın” dedim. Birlikte gülüş-
            şakrak bir şekilde yüzlere tebessüm hediye etti.   tük. Sonra “Tatlı ısmarlayacağım,” diye tutturunca
            Ben de onun yanında mutluluğuma mutluluk kat-  kendimizi  Cihangiroğlu  Baklavaları’nda  bulduk.
            tım. Son kardan adamımızı şen bakkalın önünde,   İçeri girer girmez tok sesli bir adam “hoş geldiniz
            herkesin gelip yanında fotoğraf çekilebileceği bir   kahramanlar” deyiverdi. Meğerse onun da engel-
            şekilde kocaman yaptık. Arkasına hemen “kar ha-  li kızına kardan adam hediye etmişiz. Babasını te-
            tırası”  yazdırdık.  Bilgisayardan  Sezai  Karakoç’un   lefondan arayıp dakikalarca anlatmış. Bizim nasıl
            “Kar” şiirinin çıktısını alıp fotoğraf çekinmek he-  olduğumuzu  saçımızın  renginden  giysilerimize
            diye ettik.                                  kadar tarif etmiş. Bunları duyunca içimize ayrı bir
                                                         güzellik  çöktü.  Ne  yapıp  ettiysek  tatlı  paralarını
            Yorulmak Nihal’in defterinde yazmaz. Üşümek de   aldıramadık.  Gecenin  sonunda  karda  izlerimiz
            yazılı değil bu defterde, anlamış oldum. Ben hem   mutluluk  rengine  bürünen  yüzlerimiz  güzel  yü-
            üşüdüm hem yoruldum. Ama Nihal’de nihayetsiz   reklere emanet ettiğimiz sözlerimiz kaldı. Kardan
            bir  enerji  var.  Bu  sefer  tutturdu  hali  vakti  yerin-  adamlarını kalpten yapanların karını, beyazlığını
            de zengin komşularına bir sürpriz yapalım diye.   kalpten kalbe taşıyacağını Nihal sayesinde yaşa-
            Usanmadan  bıkmadan  hepsinin  arabalarının   mış olduk.
            camlarına “Sadakanı unutma zekatını ver, biriktir-
            me dağı paylaş mutlu ol” gibi yazılar yazdık. Öten   Nihal’in zihninde yeni fikirler benim bedenimde
            alarmlarla  dışarı  çıkan  göbekli  durumu  yerinde   yorgunluklarla  birbirimize  sarılıp  ayrıldık.  Gece
            komşuların kimi güldü geçti kimi de başka işiniz   gökten kar yağmaya devam etti. Sabah ola hay-
            yok mu der gibi bir bakış fırlatarak içeri girdi. Ni-  rola Nihal.


         106
   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113