Page 39 - Neşide Dergisi 6.Sayı
P. 39

Deneme






               Özgürlük isteminin bir ayağını da bu fikrin bize   Tarihler ismini andığı zaman
               mi  ait  yoksa  başkasına  mı  ait  olduğu  oluşturur.   Sana hak verecek ey koca Sultan!
               Çünkü  “ben”  dediğimiz  o  soyut  varlık,  yani  be-  Bizdik utanmadan iftira atan
               denimizin  dışında  olan,  düşüncelerimiz,  istekle-  Asrın en siyasi padişahına.
               rimiz,  taraf  tutmalarımız,  fikirlerimiz,  tavırlarımız
               gerçekten  bizim  midir?  Manipülasyon  çağında   Padişah hem zalim hem deli dedik,
               yaşayan insanın saf düşüncesinin olması ne kadar   Îhtilale kıyam etmeli dedik,
               mümkündür?  O  halde  bizim  sandığımız  düşün-  Şeytan ne dediyse biz belî dedik,
               celerimizin  gerçekten  bizim  olduğuna  inanmak   Çalıştık fitnenin intibahına!…
               safdillik olmaz mı? Althusser’in ideolojik aygıtlar,
               Gramsci’nin hegomonya, Walter Benjamin’in bi-  Divane sen değil, meğer bizmişiz
               linç endüstrisi, Lippmann’ın rızanın imalatı şeklin-  Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz,
               de kavramsallaştırdığı bu mesele, insan zihninin   Sade deli değil, edepsizmişiz,
               başkaları tarafından şekillendirildiğinin ispatıdır.    Tükürdük atalar kıblegâhına!

               II. Abdülhamit döneminde, Meşrutiyet ilan edilin-  Benzer  şekilde  II.  Abdülhamid’e  suikast  düzen-
               ce sokak sokak hürriyet nutukları atıp II. Abdül-  lendiğinde ölmediği için çok üzülen ve bu olayı
               hamit’e küfürler savuran Filozof Rıza diye bilinen   “Bir Lâhza-i Teahhûr”  (Bir Anlık Gecikme) şiirine
               Rıza Tevfik Bölükbaşı, İttihat ve Terakki dönemin-  taşıyan Tevfik Fikret de ondan sonra gelenler için
               de  ölmüş  olan  Abdülhamid’in  ruhaniyetinden   Han-ı Yağma şiirini yazarak “Yiyin efendiler yiyin,
               yardım ister. Oysa İttihat ve Terakki, Fransız İhtila-  bu han-ı iştiha sizin, / Doyunca, tıksırınca, çatla-
               li’ndeki bu kavramları kendilerine ilke edinmiştir.   yıncaya kadar yiyin!” der. Özgürlük isteyen bu iki
               Buna rağmen pek çok zulüm işlemiştir.        şair manipülasyon kurbanı olmuşlardır. Dönemin
                                                            iki büyük şairinin bile kolayca yanıltılabildiği ger-
               Rıza Tevfik’in bu dönemde yazdığı şiirin birkaç kı-  çeğiyle karşı karşıyayız. Halkın yanılması/yanıltıl-
               tası şöyledir:                               ması  çok  daha  kolaydır. Tarih,  hikâye  kitabı  de-
                                                            ğildir. Bizden yüzyıl önce insanlar nasıl özgürlük
               “Sultan  Abdülhamid  Han’ın  Ruhaniyetinden  İs-
                                                            sözleriyle kandırıldı ise bugün de benzer sözlerle
               timdat
                                                            kandırılmamız işten bile değil.
               Nerdesin şevketli Sultan Hamid Han?!
               Feryadım varır mı bârigâhına?                Özgürlük, hâkim güçlerin otoritesini devam ettir-
               Ölüm uykusundan bir lahza uyan,              mek yahut güçlendirmek için sürekli gündemde
               Şu nankör milletin bak günahına.             tuttuğu, idealize ettiği devasa bir ütopyadır.
































                                                                                                     37
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44