Page 52 - Neşide Dergisi 6.Sayı
P. 52

Bir Jön Türk olarak gittiği Paris’ten 27 yaşında, şiir-  dönmek  üzere  Lyon  garında  kendisini  uğurla-
            de zengin bir kaynağı keşfetmiş olarak, Tevfik Fik-  mayan  gelen  Ali  Kemal’in  o  sözleri,  kendisi  ar-
            ret’in “ çok yeni olan bu şiir, bir itibarla yeni değil-  tık ölmüş olsa bile, bu defa 1922 yılında Ankara
            dir, çünkü bu şiir bizim söylemek istediğimiz, lakin   hükümetinin bir temsilcisi olarak Lozan’a gitmek
            bir  türlü  vücuda  getiremediğimiz  şiirdir”  (s.119)     üzere  memleketinden  ayrılırken  Yahya  Kemal’i
            sözleriyle övdüğü şiir anlayışını yanında getirerek   takip eder.
            yeni bir şuurla İstanbul’a dönmüştür Yahya Kemal.
            Sene  1912.  Osmanlı  Devleti’nin  karışık  günleri.   İnsanların  ve  ülkelerin  ruhları  birbirine  benzer.
            Balkanlar  kaynamakta,  yönetimdeki  zafiyetler   Her  ikisi  de  cesaret,  hüzünler,  hayal  kırıklıkları,
            içeride  huzursuzluklar  yaratmakta,  yer  yer  çatır-  umutlar, mücadeleler, inkırazlar ve de zaferler ba-
            damalar, ayaklanmalar, Balkanlardan Anadolu’ya   rındırır içinde. Kim bilir, belki de Beşir Ayvazoğlu,
            büyük göç ve ardından l. Dünya Savaşı… İşte Yah-  bunu  okura  hissettirebilmek  için,  Nietzsche’de
            ya Kemal, böyle bir zamanda “Mektepten evine”   vücut  bulan  “edebi  tekrar  dönüş”ü  verebilmek
            dönmüş, Türk aydınının kafasının hayli karışık ol-  için romanında böyle bir yol izlemiştir.
            duğu böyle bir zamanda “Bozgunda Fetih Rüya-
                                                         Ne de olsa “yükseklik, derinlikten gelir.”
            sı” görerek ve bu rüyayı hayırlara yorarak iyimser-
            liğini korumaya çalışmıştır. Yıllar içinde çevresine   Roman üzerine son bir söz:
            topladığı gençlere milli değerleri sevdirmeyi, bu
            değerlere saygı gösterip sahip çıkmayı, geçmişle   Aslında zengin görsel öğeler taşıyan bu roman-
            şimdiyi aynı anda kucaklamayı, böylece geleceğe   dan bir sinema filmi çıkabilir. Hem böylece Beşir
            köprü olmayı belletmeye çalışmıştır.         Ayvazoğlu, Yahya Kemal üzerine yazdığı üç deği-
                                                         şik formdaki biyografik esere, Yahya Kemal üzeri-
            Romanın çerçeve zamanı 1912- 1922 yılları olsa   ne yazılmış bir de senaryo ekleyebilir.
            da, geriye dönüşlerle Yahya Kemal’in Paris’te ge-
            çirdiği  yıllara,  Üsküp’teki  çocukluğuna  kadar  gi-  Kulağa kar suyu kaçırmak iyidir…
            dilir. Bu zaman sıçramaları sırasında ülkesindeki
            diğer aydınlarla bakış açılarındaki farklılığın ipuç-
                                                         3.  Ansiklopedik  Bir  Biyografi  Olarak:  Yahya
            larını da yakalayabiliriz.
                                                         Kemal Eve Dönen Adam
            Farklı biridir, evet; “Kökü mazide olan bir ati” dir   İlk  defa  2005’te  Kapı  Yayınları’ndan  çıkan,  ama
            Yahya Kemal. Kendi tarihine bakışıyla çağlar üstü-  yazarın kendisinin de belirttiği üzere o dönemde
            ne seslenmek istediği şiirini yaratabilmek için oluş-  asıl okuyucusuna ulaşamayan “Yahya Kemal, Eve
            turmaya çalıştığı o şatafattan sıyrılmış sadeliğiyle   Dönen  Adam”  isimli  bu  ansiklopedik  biyografi,
            aruza Türkçenin yalın kılıç elbisesini giydirmedeki   hayli ilginç bir eser.
            kararlılığı  ile  farklıdır.  İyimserliğini  ayakta  tutabil-
            mek için bozgunda fetih rüyaları görse de ayakları   Bu formda yazılmış birkaç biyografi daha olmasına
                                                         rağmen  (Mehmet  Fuat’ın  Nazım  Hikmet  üzerine
            hep yere basmıştır.  Tam da bu yüzden Ziya Gö-
            kalp’in fikir adamlığı yönüne değer vermesine kar-  yazdığı  biyografi  gibi)    Yahya  Kemal  Eve  Dönen
                                                         Adam  eseri,  böylesine  ayrıntılı,  kaynaklara  inme-
            şın, onun Turancılık fikrini benimsememiştir; yine
            bu yüzden Anadolu’da Mustafa Kemal’in başlattı-  deki  başarısıyla  benzerlerinden  farklı  bir  yerde
                                                         tutulmayı  hak  ediyor.  Gerçi  internetteki  arama
            ğı harekete sezişleriyle güvenmiş, yazılarıyla ona
            destek  vermiştir;  hatta  yine  bu  yüzden  daha  Pa-  motorları  sayesinde  ansiklopediler,  günümüzde
            ris’te tanışıp iyi arkadaş olduğu, divan şiirine dair   pek az kişi tarafından önemsenmekte, hatta genç
                                                         nesil tarafından demode bulunmakta.  Ancak he-
            zevkli  sohbetler  yaptığı  Ali  Kemal’in,  kendisinin
            destek verdiği Kurtuluş Savaşı’nın aleyhine yazdığı   men belirtelim ki, yazdığı başarılı biyografilerle bu
                                                         alanda zaten haklı bir üne sahip olan Beşir Ayva-
            yazılarına kızmasına rağmen onun vatan haini ola-
            bileceğine inanmamıştır:                     zoğlu’nun,  Yahya  Kemal’in  hayatını  anlattığı  610
                                                         sayfalık bu kitabı, açıklayıcı anlatımın hâkim oldu-
             “Zayıp tarafları çoktu, fakat ihanet edecek, hele   ğu  klasik  ansiklopedilerden  çok  farklı,  öyle  kuru
            hele  parayla  satın  alınabilecek  bir  adam  değil-  kuruya bilgi vermeyi amaçlayan bir kitap değil.
            di…”(s.448)
                                                         Aslında  sadece  alfabetik  madde  başlarının  kul-
            Ali  Kemal,    yazdığı  yazılardan  ötürü  vatan  haini   lanılışıyla  klasik  ansiklopedi  formuna  uyulmuş.
            diye  linç  edilmesinin  dışında  roman  açısından   Bunun  dışında  Ayvazoğlu’nun  titiz  araştırmaları
            başka bir öneme daha sahiptir: Bozgunda Fetih   sonucu edindiği bilgileri okuyucuyla paylaşırken,
            Rüyası  romanı,  Ali  Kemal’in  şaka  yollu  söylemiş   bu bilgilerin ışığında yaptığı yorumlarıyla, detay-
            olduğu  aynı  sözlerle  başlar  ve  son  bulur. Yahya   ları yakalayabilmesiyle ortaya farklı bir biyografik
            Kemal’in 1912 senesinde Paris’ten memleketine   eser çıkmış.


          50
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57