Page 68 - Neşide Dergisi 6.Sayı
P. 68
DOSYA
YAPAY ZEKÂ MEKANİZMASI rir. Polimorfizm, farklı formlar için aynı arayüzü
İnsan beyni önce bir dil öğrenerek düşünme sunma yeteneğini ifade eder.
eylemini geliştirir. Daha fazla kelime öğren-
İnsan beynini taklit etmesi nedeniyle insansa
dikçe beyin daha fazla enstrümana sahip ola-
bir üretim olan yapay zekâ oluşumları bilgisa-
caktır. İnsanın yaşı arttıkça somut olgulardan
yarların yanı sıra endüstrideki makinelerde sık
soyut kavramları doğru, bunların birbirleri
olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yapay zekâ-
arasında karmaşık ilişkiler kuran bir yapı ge-
nın en nihayetinde amacı kendi benliğinin ve
liştirmektedir. Soyut kavramları öğrendikçe
etrafının bilincinde olan bir makinenin üretil-
insanın bir şey oluşturma eylemleri gelişmek-
mesidir. 8
tedir. Yapay zekâ da aynı şekilde insanın bu
öğrenme, karar verme kendini düzeltme sü-
Sorunu çözen ve yeni sorunlar karşısında yeni
reçlerini taklit etmektedir. Bu aşamada yapay çareler üreten insan kendini devamlı olarak ge-
zekânın artısı hataya neden olma süreçlerin- liştirmektedir. Bilgisayarların icat edilmesiyle
den uzaklaşmış olmasıdır.
birlikte insanın yaptığı birçok iş bu makinelere
devredilmiştir. Otomat makinelerden başlaya-
Yapay zekâ programlama dillerinden bazıları
rak karar verme süreçlerinin de bilgisayarlara
şunlardır: IPL yapay zekâ için geliştirilen ilk
verilmesiyle birlikte insanın karar verme meka-
dildir. Tüm ifadeler, programların veri ola-
nizmalarına benzer sistemler oluşturulmuştur.
rak ele alınmasına izin veren parantez içine
Bulanık Mantık bu mekanizmalar arasındadır.
alınmış listeler olarak oluşturulur. Boyut, hız
İkili karşıt değerlerin arasına değerler koyan
ve bellek kullanımı için optimize edilmiş ve
bu mekanizmada beklenmedik durumda karar
aşağıdakiler aracılığıyla geliştirmeyi kolay-
vermeyi gerçekleştirmek amaçlamaktadır. Ör-
laştırmak için kullanılır: Basitleştirilmiş prog-
neğin “0 ve 1 yerine ara değerlerin konulma-
ramlar, Kapsamlı Grafiksel Kullanıcı Arayüzü
sıyla işlem tamamlanır.
(GUI) hizmetleri, Sınırsız geri aramalar, Çalış-
ma zamanında hata ayıklama, güçlü görevle-
Bilgi tabanlı uzman sistemlerde ise var olan
rarası iletişim.
bilgilerden yararlanılarak bazı konuların çö-
zümlenmesi amaçlanmaktadır. Büyük veri (Big
PROLOG yapay zekâ uygulamalarında kulla-
Data) analizlerinde bu sistem daha uygundur.
nılan dördüncü nesil bilgisayar dili ailesinden
Genetik algoritmalar yaklaşımında öğrenen
olan bir mantık programlama dilidir. Prolog
yazılım programları bulunmaktadır. Bu yolla
özellikle sembolik nedensellik, veri tabanı ve
yazılım canlı bir organizma gibi devamlı öğre-
dil ayrıştırma uygulamalarında kullanışlıdır.
nir ve böylece çözümlemeleri zamanla daha
STRIPS otomatik planlama problemleri ör- etkili ve başarılı olarak icra eder.
neklerini ifade etmek için kullanılan bir dildir.
Bilgisayar yoluyla karar verme süreçlerinden
STRIPS ilk durum, amaç olan durum ve eylem
bir tanesi de yapay sinir ağlarıdır. Bu ağlar in-
dizisi ifade eder. Her eylem koşulu (eylem
gerçekleşmeden önce belirtilmiş olmalı) ve san beyni gibi çalışmakta ve öğrenme, hatırla-
ma, genelleme yapma gibi işlevlerle topladığı
hedef şart (eylem gerçeklemeden önce belir-
verilerden yeni veri üretebilmektedir. Günü-
tilmiş olmalı) olarak belirtilir.
müzde bu yapay sinir ağları sanayi alanında,
JULIA programlama dili tipik ayrı derleme askerlik, uzay çalışmaları ve robotik faaliyet-
gereksinimi olmadan yüksek performanslı sa- lerde ve sağlık alanında sık olarak kullanılmak-
yısal analiz ve hesaplama bilimiyle başa çık-
tadır. Meteorolojik tahminlerde de sık olarak
YAPAY ZEKÂ mak için tasarlanmıştır. Temel programlama kullanılan yapay sinir ağları insan sinir hücresi
olan nöronlarla ve bu nöronların başka nöron-
paradigması olarak parametrik polimorfizm
ve çoklu gönderilere sahip bir tip sistemi içe-
larla sinaps denilen özelleşmiş bağlantı ku-
8
Topal, C. (2017) “Alan Turing’in Toplumbilimsel Düşünü: Toplumsal Bir Düş Olarak Yapay Zekâ” DTCF Dergisi 57.2 (2017): 1340-
1364, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2153779, S.: 1353.
66