Page 22 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 22

atinde imişler. Yazıklar olsun! Eğer benim gayem İlahi   kalem tutan inançlı gençlerdir. Üstat geleceği onlarda
             rıza olmasaydı da bu çeşit insanları kurtarmak olsaydı   görür. Sezai Karakoç, M. Akif İnan, Rasim Özdenö-
             onları kurtuluşa asla ehil saymaz, bir köşeye çekilir,   ren, Alaaddin Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Erdem
             Allah’tan başka kelime etmez, yalnız nefsinin tezkiye-  Beyazıt, Zübeyir Yetik, Mustafa Yazgan vs. Bugün bu
             siyle uğraşır ve işte bu kabil marka Müslümanlardan   isimler İslami edebiyatın burçları olarak ondan aldık-
             el etek çekerdim. Veli çapında ve şeriatı canından   ları bayrağı taşıyorlar.
             fazla sevmek mevkiinde bir zat, bu satırlar kendisine
             okunurken  şöyle  demiştir:  Hak ve fazilet gayesiyle   Cinnet Mustatili
             günahını tespit etmekten büyük hak ve fazilet olamaz.
             Bunu anlamamak ise denaet ve sefalet...’” diye yazar.   Cin  çarpmanın,  delirmenin,  dikdörtgeni  anlamına
                                                          gelen  “Cinnet Mustatili”  Necip Fazıl’ın Malatya Ce-
             Şiir kitabına seçtiği isimle mülhem çileli bir hayat ya-  zaevinde tutmuş olduğu günlüklerden oluşan bir ki-
             şayan Necip Fazıl, bu eserinde öğrencilik yıllarını, Pa-  tap. Ömrü hapishane ve mahkemelerde geçen Necip
             ris’e gidişini, orada gündüzleri uyuyup, geceden sabaha   Fazıl’ın, hapishanede tuttuğu günlüklere bu ismi ver-
             kadar kumar oynadığını, Paris’teki Türk sanatçılarının   miş olması da oldukça anlamlı. Zindandan Mehmet’e
             bohem hayatlarını anlatır.  Sonra Türkiye’ye dönüş ve
                                                          Mektup şiirinde;
             “Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum
             Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum”      “Avlu…Bir uzun yol tuğla döşeli
                                                          Kırmızı tuğlalar altı köşeli
             dediği dönemi kapayıp hidayete eriş öyküsünü; Sey-  Bu yolda tutuktur hapse düşeli
             yid Abdülhakim Hazretleriyle tanışmasını ve İslami   Git ve gel yüz adım…Bin yıllık konak
             mücadelesini anlatır. Kitabın sonlarına doğru çev-  Ne ayak dayanır buna, ne tırnak”
             resindeki (Büyük Doğu) gençlere yer verir. Bunlar o
             dönemin Anadolu’sunun köy, kasaba ve şehirlerinden   Dediği gibi gidip gelmekten ibaret, ayak ve tırnağın
             gelip Üstatlarının etrafında kenetlenmiş olan ve elleri   dayanamadığı bir mekân. İnsanın delirmemesi için

         20            2022/2
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27