Page 19 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 19

yok, ukalalık yok, sadece resim altı meraklı hadise:
                                                          Habeşistan imparatorunun oturağı ve kadın bacağı,
                                                          o kadar. Okuyucunun püf noktası” diye yazar. Med-
                                                          yaya sırtını dayayarak iktidara gelen hükümetleri,
                                                          demokrasiyi eleştiren Üstat oyundaki kahramanları-
                                                          na şunları söyletir: “Hükümetler yoğurttan oldu mu,
                                                          mukavvadan bir hançer bile onu delip geçer. Tarih bu
                                                          misallerle dolu. Olanca dava, uzaktan taşa benzeyen
                                                          bu yoğurdu çalabilmekte. Püf noktası sırrı. Hükümet-
                                                          ler ebedi sanık mevkiindedir ve müdafaa ile sanıklık-
                                                          tan kurtulmaya imkân yoktur. Adalet ki bir taarruz,
                                                          başka bir yol aramalı! Demokrasi tek’in zulmü altında
             bileceğimiz içsel bir hesaplaşmayı ve onun çevresinde   ezilmektense hakkı çokta aramanın ve belki ebediyen
             gelişen olayları anlatıyor. Tabi eserin üzerinde Necip   bulamamanın sistemi. Peki, hakkın kendisinde oldu-
             Fazıl ismi dahi olmazsa okunduğu zaman üslubuyla,   ğunu bilenin ona ne ihtiyacı olabilir.
             egosuyla bu eserin Necip Fazıl’ın kaleminden çıktığı
             hemen anlaşılıyor.                           Tabi yaşadığımız günlere harfi harfine uyan ve sanki
                                                          sistemin olmazsa olmazı olan medya-iktidar ilişkisi-
             Necip Fazıl’ın değişmeyen ve hemen hemen bütün   nin can alıcı yerini de şöyle dile getirir Üstat:
             eserlerinde kendini gösteren o “Nev-i şahsına mün-
             hasır” kişiliği ile aşırı “ben”i bu eserde de hemen göze   “─ Emriniz ve eliniz, idareniz altındaki gazete, banka-
             çarpıyor. Diğer eserlerinde olduğu gibi yine kahrama-  lara karşı memleket çapında bir şantaja girmiştir. Şan-
             nını bir şair üzerinde kurgulamış. Yine kendi düşünce   taj mı? Bu kelimeyi bilânçolarınızdaki rakamlar gibi
             ve yaşamından kesitler sunmuş. Kitabın yıllar önce   tam hakkını vererek, tartarak mı kullanıyorsunuz.”
             yazılmış olması ve halen aynı canlılığı koruması onu   Daha sonra da “Gazete halk menfaatlerini korumakla
             daha da değerli kılıyor. Ayrıca Üstadın öldükten sonra   görevli değil mi” diye sormadan da edemez. Üstadın
             yayınlanmış bir eseri olması daha bir anlam ve önem   bu tiyatro eseri aslında çok yönlü okumaya müsait bir
             kazandırıyor kitaba. Hayatını “ol ve öl” ekseninde de-  kitap. Zira satır aralarında vermek istediği birçok dü-
             ğerlendiren Üstat, bu kitabında da intihara kalkışan   şünce var. Yine bu kitaptan hareketle Necip Fazıl’ın
             bir şairi öne çıkarır. Bozulmuş cemiyet ve sanat üze-  kendisini, iktidar-medya ilişkisini, siyaset ve ticaret
             rine projeksiyonları çevirir.                hayatının inceliklerini bulabilmek mümkündür.

             Meşhur o ikilemli ruh halinin kahramanları aracılığı   Tohum, Bir Adam Yaratmak, Reis Bey eserlerinin dı-
             ile şöyle dile getirir:                      şında çoğu biyografik oyun olmak üzere; Sabır Taşı,
                                                          Ahşap Konak, Siyah Pelerinli Adam, Yunus Emre,
             “─ Hâlbuki şiirlerinde ne kadar samimisin?   Kanlı Sarık, Para, Mukaddes Emanet, Reis Bey, Par-

             ─ O samimi görünmenin sanatı. Hangi samimilik?  maksız  Salih, Künye,  Abdülhamit Han, Vatan şairi
                                                          Namık Kemal, İbrahim Ethem gibi oyunları kaleme
             ─ Sen yalnız şaşırtmaya, çeneleri düşürmeye, insan-  almıştır.
             ları alıştıkları ölçülerden şüphe ettirmeye bakıyorsun.
             Fransızların dediği gibi ‘Burjuvaları hayrete düşür-  ROMANLARI
             mek’ işin gücün.” “Herkesin göz göze olduğu bir ko-
             ğuşta gözüme uyku girmemek, âlemin yalnızlık acısı-  Aynadaki Yalan
             nı çekmekteyim. Yerin dibine batsın böyle zekâ, böyle
             deha”                                        Şiir, tiyatro, hikâye, biyografi, deneme ve eleştiri ala-
                                                          nında mükemmel eserlere imza atan Necip Fazıl,  öm-
             Püf Noktası, üstadın sanatı, sanatçıyı, gazete ve gaze-  rünün son yıllarında hayatından ilhamla biyografik
             tecileri eleştirdiği, medya-iktidar ilişkisine değindiği   roman diyebileceğimiz Aynadaki Yalan ve Kafa Kâ-
             bir özeleştiri kitabı. Mesela gazetecilik için “Gazete-  ğıdı romanlarını yazmıştır. Her iki eser de Necip Fa-
             cilik yalan dolan sanatı” der ve gazeteler için de “Fikir   zıl’ın kendisi vardır. Aynadaki yalan Necip Fazıl kendi


                                                                                            2022/2   17
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24