Page 20 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 20
adıyla yazmış olduğu ilk roman kabul edilmesine kar- min son ayı çektiğim bunalımlar arasında, dıştan gelen
şın, onun ölümünden yıllar sonra ortaya çıkan müste- en dokunaklısı bir buçuk yıllık bir mahkûmiyet…” diye
ar isimle yazmış olduğu “Meş’um Yakut” adlı bir poli- yazarak başlar. Kafa Kâğıdı aslında Necip Fazıl’ın has-
siye romanından daha bahsedilmektedir. Bu polisiye ta yatağında ve son demlerinde geriye dönük sayıkla-
romanını Necip Fazıl 1928 yılında yazmıştır. Bu ro- malarıdır. Hayatını kesintisiz anlatmaktan daha çok,
4
manı da eserleri arasında kabul edecek olursak Necip zihninde ve ruh dünyasında derin izler bırakmış olay-
Fazıl’ın yayınlanmış olduğu üç romanı vardır. lardan, yaşanmışlıklardan hareketle yazmıştır. Tabi
her satırına ruhunu, duygusunu katarak… Necip
Necip Fazıl, Aynadaki Yalan adlı romanını 1980 yılın- Fazıl’ın bütün eserlerini göz önüne aldığımızda, di-
da yayınlamış, Doğu-Batı Meselesi başta olmak üzere yebiliriz ki, Türk edebiyatında hiç kimse onun kadar
din/tasavvuf ve kadın olgusu üzerinde durmuştur.
Aynadaki Yalan, konusunu felsefe okuyan Naci’nin hayatını eserine vermemiştir ve hayatından hareketle
bu denli çok alanda, farklı eserler ortaya koymamıştır.
(Necip Fazıl) buhran, arayış ve yolunun bilge adam
Hüsmen Ağa ile yolu kesişir. Düşünce ve ruh dün- Kafa Kâğıdı’nı bir roman olarak okumak da mümkün-
yasında değişimler başlar. Hüsmen Ağa’nın tavsiye dür bir biyografik eser olarak da… Zira Kafa Kâğıdı,
Necip Fazıl’ın bir roman kahramanı olarak kendini
üzerine kendisini hidayete erdirecek insanı aramaya
başlar ve aradığını Eyüp’te bulur. Bir yandan ruhsal tasvir ve tahlil ettiği tek eserdir…
ve düşünsel gelgitler yaşarken, diğer yandan çevre-
sindeki kadınlarla olan ilişkileri anlatılır. Naci’nin HATIRA VE GÜNLÜKLERİ
çevresindeki kadınlardan Mine’yi zengin, Amerikan
Koleji mezunu, batı hayranı, Naci’ye âşık bir kadındır. O ve Ben
Belma ise Naci’nin hayranlık duyduğu paşa torunu, 1974 yılında kaleme aldığı bu eserinde bunalım, ha-
entelektüel bir dul kadındır. Hatçe ise Naci’nin asker- fakan ve işkenceyle geçen otuz yıllık arayışının sonu-
lik yaptığı sırada tanıdığı cahil bir köylü kızıdır. Naci cunda bir nazarla bulduğu hakikatin öyküsüdür O ve
onunla hastane odasında evlenir fakat beraber olama- Ben. Bohem yaşadığı, kumar ve esrara sığındığı dö-
dan ölür. Anadolu kadınının saflığını, zihinsel olarak nemlerde dahi hep varoluş sancısı çeken Necip Fazıl,
kirlenmemişliğini sembolize eder. Aynadaki Yalan metafizik ürpertilerinden Seyyid Abdülhakim Haz-
gerçekte Necip Fazıl’ın eserlerinin roman formatın- retleriyle tanıştıktan sonra kurtulur. O dönemdeki
dan yeniden ele alınmasıdır. Romanda İdeologya halet-i ruhiyesini anlattığı meşhur Çile şiirinde;
Örgüsü, Batı Tefekkürü ve İslam kitapları ile tasavvuf
büyüklerinden alıntılar vardır. Romanda ileri sürdü- Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,
ğü doğu-batı, tasavvuf ve kadın sorunlarını daha önce Mevsimden mevsime girdim böylece.
yayınlamış olduğu eserlerinden alıntılamıştır. Roman Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
bu bağlamda hem konu hem içerik olarak tekrardır. Fikir çilesinden büyük işkence.
Romanı okutan şey, Necip Fazıl’ın muhteşem üslubu
ve dilidir… Romandan daha çok bir fikir kitabı hava-
sındadır. Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe.
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Kafa Kâğıdı
Her fikir içimde bir çift kelepçe.
1982 yılında hastane odasında yatarken yazdığı Kafa
Kâğıdı romanı, Necip Fazıl’ın vefatından sonra ba- Diyerek dile getirdiği işkencesi böylece bitmiş olur.
sılmıştır. Kafa Kâğıdı kendi hayatını anlattığı oto- Çünkü tam otuz yıl düşünmüş, sorular sormuş fakat ce-
biyografik romanıdır. Romanı yazma gayesini “asıl vap bulamamıştır. Sonuç olarak “kurtarın beni düşün-
ruhumun Kafa Kâğıdını resimlemek isterim” diyerek mekten” diyerek feryat etmiştir. Onu bu feryadından
açıkladığı kitabına, “1982 Ağustos ayı… Eserime baş- hiç beklemediği bir anda, ancak kaderle açıklayabilece-
ladığım ve türlü bunalımlar içinde kıvrandığım mevsi- ğimiz tesadüfler/tevafuklar kurtarmıştır. O ve Ben’de
4 Meş’um Yakut 1928 yılında, yani Latin harflerine geçildiği yıl, bu değişim olmadan çıkmıştır. Kitabı çıkaran, dönemin
ünlü yayınevlerinden Kanaat Kitabevidir; İstanbul’da Amidî Matbaasında basılmış 136 sayfalık bir polisiye romandır.
18 2022/2