Page 21 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 21

arayışını ve bulma noktasını şöyle açıklar: “1934 yılının   kitap, onun ruh ve düşünce dünyasının derinliklerini
             yazı, sonbaharı ve 1935’e devrettiği kış, benim nasıl bir   ele veriyor…
             azap çerçevesi? Nasıl anlatılır? Nasıl anlaşılır… İslam
             tefekkürünün, kavrama, anlama manasına ‘yakin’ mef-  Babıali
             humiyle belirttiği üç derece var: İlm el yakin: Öğrene-
             rek anlamak…  Ayn el yakin: bizzat görerek anlamak…   1975 yılında kaleme aldığı Babıali kitabı Necip Fa-
             Hakk el yakin: içine girerek, içinde eriyerek anlamak…   zıl’ın önemli eserlerinden biridir. Necip Fazıl’ın yazın
             Mesela, Van Gölü’nü bilmek bir ilm el yakin anlayıştır.   hayatı ve özellikle Türk edebiyatının meşhur kalemle-
                                                          rine bakışını öğrenmek bağlamında önemli ve üzerin-
             Yanına kadar gidip görmek ayn el yakin… İçine girip   de durulması gereken bir eserdir.  Her satırında Necip
             boğulmak hakk el yakin… Halimi anlayabilmek için   Fazıl’ın “ben”inin ön planda olduğu eser bir döneme
             üçüncü soydan bir anlayış lazımdı. Bu da ancak bir veli-  tuttuğu projeksiyon dolayısıyla daha bir kıymet ka-
             de bulunabilirdi” diye yazar…
                                                          zanmaktadır.
             Hidayete ermeden önceki hayatı vehim, korku, me-  Babıali, İstanbul’daki özellikle basın başta olmak üze-
             tafizik ürpertiyle geçen Necip Fazıl’ın, Seyid Abdül-  re sanatçı ve edebiyatçıların bulunduğu çevreyi içine
             hakkim Arvasi ile tanışmasından sonra kerametler   alan bir isimdir.  Arapça yüce kapı anlamına gelen Ba-
             yaşadığını görürüz.  Hidayete ermiştir fakat o tam an-  bıali üzerine birçok eser yazılmıştır. Ahmet Mithat,
             lamıyla bir dervişin yapması gereken vazifeleri yerine   Hüseyin  Cahit,  Yahya  Kemal  vb.  yazarlar  hatırala-
             getirememektedir. Şair ruhunu zapt ü rapt altına al-  rında Babıali’ye yer vermişlerdir. Bu hatıralar içinde
             mak kolay değildir. Hele bütün benliğini saran o ben   müstakil bir kitap olarak, o dönemi sevabı günahıyla
             duygusu onun nefsinin kölesi yapmıştır adeta. Herke-  anlatan en güzel hiç kuşkusuz Necip Fazıl’ın Babıali
             si  paylayan, kendinden  başka  şair  tanımayan Necip   eseridir. Dönemin basın ve sanat camiasındaki ilişki-
             Fazıl, şeyhinin önünde diz çökmüş, nefsini ayaklar   leri bütün çıplaklığıyla anlatır.
             altına almıştır. Buna rağmen o diğer dervişler gibi
             değildir. Şeyhi de bunun farkındadır. Zira o hidayete   Necip Fazıl, Genç Şair, Mistik Şair ve Sabık Şair ol-
             erdikten sonra, günahıyla bile kendini başkalarından   mak üzere üç döneme ayırarak anlattığı kitabında,
             farklı gören bir ruha sahiptir. Ki kumar masasında ya-  Nazım Hikmet, Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya
             kalanışı o dönem bütün basına konu olmuştur…   Kemal, Ahmet Kutsi Tecer, Sabahattin Ali, Abidin
                                                          Dino, Pertev Naili, Peyami Safa, Nurullah Ataç, Eşref
             Buna rağmen vefat edinceye kadar şeyhiyle olan bağı-  Şefik, Fikret Adil, Mesut Cemil, Elif Naci, İbrahim
             nı kesmez. Herkesi paylayan Necip Fazıl’ı şeyhi pay-  Çallı gibi birçok meşhur yazarlarla olan hatıralarına,
             lar. O şöyle anlatır: “Arada bir, beni paylar gibi konuş-  kavgalarına yer verir.  Necip Fazıl, Babıali’de bütün
             maları, iltifatları daha çok hoşuma gidiyordu. Takdir,   olayları kendi çerçevesinden anlatmakla kalmaz, aynı
             yakınlığın, sahabetin delili… Yine bir andı. Günah-  zamanda Türk edebiyatının bu meşhur yazar ve şair-
             larımdan bahsediyor, kendimi hudutsuz günaha bat-  lerinden birçoğunu beğenmez. Kendisine bir Fransız
             mış görüyor, kimseye eş olamayacak bir günahkârlık   ansiklopedisine Türkiye’den iki kişinin biyografisi-
             çapında buluyordum. Bu şikâyetten de bir teferrrüd,   nin girdiğini söylediklerinde, “biri benim de diğeri
             gizli bir benlik ve gurur kokusu almış olacaklar ki, şu   kim?” ifadesindeki “ben” Babıali’nin bütün satırların-
             müthiş cevabı verdiler. ‘Daha ne günahkârlar gelip   da hissedilir. “Verimlerim arasında en mümtaz yerler-
             geçti bu yoldan… Seninki ne?’ çarpıldım kaldım. Yani   den birini almak istidadında” dediği Babıali’de Genç
             ‘sen onda da bir şey değilsin, merak etme!’ demek isti-  Şair’i anlatırken bohem dönemini anlatırken, kumar
             yordu. Nefis hilesine ne harikulade karşılık.”   ve esrar kullanımına yer vermesi dini duyarlılığı olan
                                                          bazı çevrelerce eleştirilir.
             O  ve  Ben,  Necip  Fazıl’ın  hidayete  erdikten  sonraki
             tasavvuf yolunda yaşadıkları, hissettiklerini anlattığı   Kitabın başında yaptığı izahatta, “Babıâli’yi okuyan
             bir kitap. Kitapta delilik ve deha arasındaki bir şair ile   bazı Müslümanlık taslayıcıların ondan gocundukları-
             onun hidayete ermesine vesile olan bir şeyhin mistik   nı haber aldım. Onlar eserin fikri ve sanat kıymetine
             öyküsü anlatılıyor. İslam tasavvufunun inceliklerini   dikkat ettikleri halde şahsıma ait günah dolu bir haya-
             bizzat yaşayarak yaşayarak/hissederek anlattığı bu   tın açığa vuruluşunda ayrıca günah bulunduğu kana-


                                                                                            2022/2   19
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26