Page 44 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 44
nüshasına kadar Hürriyet’i çıkarmaya devam etmiştim. suzluklar yapıyorlardı. Tek bir an dahi tereddüde kapıl-
Daha sonra Hürriyet’in yayınına o yıllarda Cenevre’de madan bu sıkıntılı duruma hemen müdahale ettim. Ne
bulunan Ziyâ Paşa devam etmişti. var ki rahatları bozulan eşraf ve memurlar beni hüküme-
te şikâyet etmişlerdi. Evet, yine kötüler başarmıştı ve en
S.Y. Yurt dışındaki günleriniz ne zaman sona erdi ve
sonrasında hemen İstanbul’a mı döndünüz? nihayetinde Mütercim Rüşdü Paşa’nın sadâreti zama-
nında 1872 senesi aralık ayı başında buradaki görevim-
N.K. Yok direk İstanbul’a dönmemiştim. Başta Lond- den de azledilmiştim.
ra’ya gitmiş ve daha önceden giriştiğim Hâfız Osman
hattı Kur’ân-ı Kerîm’in baskı işini tamamlamaya ka- S.Y. İstanbul’a döndükten sonra neler yaptınız?
rar vermiştim. Sonrasında Viyana’ya geldim ve Kasım N.K. Aralık 1872’de İstanbul’a dönerek tekrar İbret’in
1870’te İstanbul’a ulaştım. başına geçtim. Sadrazam Mütercim Rüşdü Paşa, gaze-
S.Y. İstanbul’a döndüğünüzde yayın işlerine nasıl te ve matbuatı iyice baskı altına almıştı. Bu tutumunu
devam ettiniz? Bilhassa sizinle müsemma olan İbret protesto eden uzun makaleler yazdım. Tahmin ettiğiniz
gazetesinden bahseder misiniz? üzere yine olanlar olmuş gazetemiz İbret, 110. sayısın-
dan itibaren bu kez de bir aylığına kapatılmıştı.
N.K. İstanbul’a döner dönmez Sadrazam Âlî Paşa’nın
ölüm haberini almıştım. Ali Paşa’nın yerine gelen Mah- S.Y. İstanbul’a dönüşünüzün akabinde bir başka
mud Nedim Paşa’nın sadâretinde ilân edilen umumi af hadiseye de şahitlik ediyoruz. Evet, efendim âdeta
üzerine Avrupa’dan birçok arkadaşım dönmüştü. Arka- ortalığı yerinden oynatan Vatan yâhud Silistre adlı
daşlarımla birlikte yine yerimizde duramamış ve İstan- eserinizden bahseder misiniz?
bul’da İstikbâl adıyla bir gazete çıkarmak üzere teşeb- N.K. Evet, 1 Nisan 1873 tarihinde Vatan yâhud Silist-
büse geçmiştik. Ne yazık ki istenilen izin verilmedi. Biz re’nin Gedik Paşa Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen ilk
de o yıllarda bir mizah ve haber gazetesi şeklinde neş- temsili, tarihî bir hadiseye şahitlik ediyordu. Tiyatroyu
redilen İbret’i sahibi Aleksan Sarafyan’dan kiralamıştık. izleyenler “Yaşasın Vatan! Yaşasın Kemal! Yaşa Vatanın
Ardından gazetenin yeni yazar kadrosunu, takip edeceği Kemali!” nidalarıyla sokağa taşmış ve gece yarısı ellerin-
gayeyi ilân eden bir beyannâme hazırlamış ve nitekim de fenerlerle yollara düşmüşler. Unkapanı Köprüsü’nü
13 Haziran 1872 tarihinde yayına başlamıştık. Başmu- aşarak Galatasaray’da gazetenin idarehanesine dayan-
harrirliğini üstlendiğim İbret, fikrî cephesiyle olduğu mışlar. Tabi benim bu olanlardan haberim yok. Bütün
kadar şekilce de Türk basınında yeni bir devir açmıştı. bu olanları gazetenin kapısına bıraktıkları tebrik not-
Hızla yoluna devam ediyordu ki yayınlanışından yirmi larından ve temsile giden dostlarımdan öğrenmiştim.
yedi gün sonra on dokuzuncu nüshasından itibaren dört Sonrasında yoğun bir şekilde temsilin tekrarlanması
ay süreyle kapatılma cezası aldı. istenmişti. 3 Nisan’da Vatan yâhud Silistre’nin ikinci
temsili gerçekleşmişti. Evet, dediğiniz gibi ortalık ye-
S.Y. Siz herhangi bir ceza aldınız mı?
rinden oynamıştı fakat bu temsilin faturası çok ama çok
N.K. Ceza demeyelim de yine sizlerin tabiriyle tayin ağır olmuştu. Bütün maddi ve manevi birikimimi ortaya
diyelim beyoğlum. Mahmud Nedim Paşa’nın azledilip koyarak 132 sayısını çıkarmayı başarabildiğim İbret, bir
yerine Mithat Paşa’nın gelmesiyle tayin yerlerimize git- daha yayınlamamak üzere topyekûn kapatılmıştı.
mekten kurtulduğumuzu zannederken Mithat Paşa’nın
ilk icraatlarından biri bendenizi Gelibolu mutasarrıflığı- S.Y. Hükümet daha sonra nasıl bir yol izledi?
na tayin etmek olmuştu. 1872 yılı Eylül’ü sonunda mec- N.K. Hükümet hiç vakit kaybetmeden harekete geç-
buren İstanbul’dan Gelibolu’ya hareket etmiştim. mişti. Temsilin hemen ertesi günü, bendeniz ve İbret’in
yazar kadrosunu bir bir tutuklamıştı. Sultan’ın 9 Nisan
S.Y. Gelibolu’daki temaslarınızdan da bahseder mi-
siniz? 1873 tarihli fermanıyla hepimiz çeşitli yerlere sürgüne
gönderilmiştik. Benim sürgün yerim Magosa’ydı. Ma-
N.K. Gelibolu’da sevinç gösterileriyle karşılanmıştım. gosa’ya varışımın ilk gecesi Topçular Kışlası’nın zindan
Buradaki ilk icraatım çevremde bulunan okulların du- odasına konulmuştum. Neyse ki içinde bulunduğum
rumlarını öğrenmek olmuştu. Edindiğim bilgilere göre kötü şartlar dönemin Magosa mutasarrıfı Veys Paşa’nın
memur ve eşraftan bazı kişiler devleti zarara sokan yol- gösterdiği anlayış sayesinde düzelmişti. Tamı tamına
42 2022/2