Page 47 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 47

N.K.  Huylu huyundan vazgeçmez beyoğlum. Elbette   Rum ahalisinin ve onlara alet olan memurların şikâyet-if-
             Midilli’de sadece bina inşa etmiyor, bulduğum her fır-  tiraları neticesinde 15 Eylül 1884’te Rodos mutasar-
             satta okuyarak ve yazarak âdeta kendimi de yeniden   rıflığına nakledildim. Rodos’ta bir idâdî ve üç caminin
             inşa ediyordum. İlk olarak Magosa’da birinci bölümünü   inşasına ön ayak olduğum için Sultan Abdülhamid bana
             tamamladığım  Celâleddin Hârizmşah’ı tekrar gözden   1886 yılı Kasım’ında şu duvarda duran imtiyaz madal-
             geçirmiştim. Ayrıca Cezmi adını verdiğim yeni romanı-  yasını vermişti. Sonrasında 1877 yılı Aralık ayı başında
             mın önemli bir kısmını da burada kaleme almıştım. Gel   Sakız Mutasarrıflığına tayin edildim. Velhasılıkelâm
             zaman git zaman 1881 yılı Ağustos’unda her ikisini de   sohbetimizin başında dediğim gibi beyoğlum, Rodos’ta
             tastamam etmiştim. Midilli’de yazdığım diğer bir ese-  iyice düzelmiş olan sağlığım ne yazık ki Sakız’da yeniden
             rim ise edebiyata/tiyatroya dair görüşlerimi açıkladığım   bozuldu. Hükümet işlerinden fırsat buldukça yazıp çiz-
             Mukaddime-i Celâl’dir. Son olarak 1883’te kaleme aldı-  meye çalışıyorum.  Son olarak beyoğlum, aha şuracıkta
             ğım Renan Müdafaanâmesi ise Midilli’deki son eserim-  duran Osmanlı Tarihi adlı eserimi de tamamlasam yüce
             dir.                                         Mevlâ’dan başka ne isterim ki?

             S.Y. Ve son olarak şu anki yeriniz olan Rodos’taki fa-  S.Y. Peki efendim, söyleşimize katıldığınız için mü-
             aliyetlerinizden bahsedip söyleşimizi noktalayalım.   teşekkiriz.
             Evet, efendim buradaki günleriniz nasıl geçiyor?
                                                          N.K. Rica ederim, berhudar olunuz beyoğlum. Allah
             N.K. Midilli despothânesinin telkinleriyle hareket eden   sa'yinizi meşkûr eylesin!




                 Lügatçe

                 arîza: yüksek makama sunulan dilekçe     mutasarrıf: Osmanlı devlet teşkilatında kaza ve vilayet
                 başmabeyinci: özel kalem- protokol müdürü   arasında kalan sancak-livanın en büyük mülki amiri
                 bittabi: elbette                         müellif: yazar
                 cülûs: tahta çıkma                       müneccimbaşı: Osmanlı saray teşkilatında padişahın
                                                             tahta oturması,  savaş ilânı, sadrazam  tayini,  düğün
                 emtia: mal, satılacak eşya                  gibi önemli olayların en uygun ve uğurlu zamanını
                 eshâm müdürü: hisse, senet ve iç borç işlerini yürüten   önceden belirlemek ve takvim hazırlamakla görevli
                   görevli                                   olan müneccimlerin başı durumundaki kimse
                 despothâne: Rum metropolitinin (başkenti) makamı  müteakip: takip eden
                 fâsıla: ara- aralık                      müteşekkir: teşekkür eden
                 içtimai: toplumsal                       neşir: yayım, yayımlama
                 idâdi: lise                              remiz: işaret, sembol
                 inşad: etkili okuma                      sadâret: Osmanlı Devletinde sadrazamlık makamı
                 maaile: ailece                           semâ çıkarmak:  Mevlevîlik tabiri. Semazenbaşı, yeni
                 mahlasnâme: Meşhur bir şair tarafından yeni yetişmekte   dervişe (can) nasıl semâ yapılacağını öğretir ki, buna
                   olan bir şaire mahlas verilmesi münasebetiyle yazılan   semâ çıkartmak denir
                   manzûme                                tedrisat: öğretim
                 meânî: Düzgün ve yerinde söz söyleme kurallarını öğre-  temayül: eğilme, ilgi duyma
                   ten belâgat ilminin sözün hâle uygunluğundan bah-  tembihnâme: Dikkat edilmesi gereken hususları bildir-
                   seden bölümü                              mek üzere yetkili mercilerce çıkarılan yazı
                 Memalik-i Osmaniye: Osmanlı Memleketi-Ülkesi  vahim: tehlike
                 mîr-i mîrân: baş-başkan                  zira: çünkü


                 Not:  Bu ‘hayali söyleşi’ Nâmık Kemal’in 2 Aralık 1888 tarihindeki ölümünden bir gün önce evinde yapıldığı
                     varsayılarak kaleme alınmıştır. Söyleşinin tamamında dönemin dil ve retorik hususiyetleri kullanılmaya
                     çalışılmış ve böylelikle metne az da olsa nostalji havası katılmıştır. Ayrıca söyleşinin tamamındaki soru ve
                     cevaplar merhum Nâmık Kemal’in hayat hikâyesinden yola çıkılarak oluşturulmuştur.





                                                                                            2022/2   45
   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52