Page 91 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 91
zannederek bize masal anlatıyormuş gibi dinliyor, onları larımı böyle ördüğünü hayal edip tebessüm ediyordum,
izliyor, kayan yıldız geçtiğinde bir kere daha kaymasını bu her defasında acının tatlı tebessümü olarak dudakla-
diliyorduk çünkü her yıldız kaydığında annemizin ora- rımın kenarından kıvrılıyordu. Yengem hafta sonları ai-
dan bize el salladığını zannediyorduk. lesiyle beraber yalnız vakit geçirmek için dayımı “Bırak,
çocuklar ayaklarının üzerinde durabilmeyi öğrensinler,
Bizi kimse alıp büyütmek istememişti, ne babaannem onları bizim çiftçilerin yanına gönder, tarlada çalışır
acıyor, ne de amcamlar bize el uzatmak istiyordu. Bir
sonra eve gelirler.” diye söyleyip ikna etmişti ve ağabe-
gün dayım ve yengem dayanamayıp nihayet bize merha- yim ile beraber tarlada çalışmaya başlamıştık. Artık yedi
met gösterdiler ve onlarla beraber yaşamamızı istediler. yaşında bir kızdım ama bu kadar yük omuzlarıma ağır
Artık annemiz ve babamıza veda etmek zorunda oldu- geliyordu. Dayım ile yengem bize evlerini açtıklarını sa-
ğumuz gibi bu küçük evimize de veda etmek zorunday- narak merhamet ettiklerini mi zannediyorlardı?
dık. Dayımızın ve yengemizin Feride ve Leyla adında
çok güzel iki kızları vardı. Yengem hep bizi eziyor, Feri- Nihayet ağabeyim yirmi yedi ve ben de yirmi bir yaşı-
de ve Leyla’ya verdiği yemekten daha az yemek veriyor na gelmiştim. İkimiz de evlenip dayım ve yengemin
ve bizi en soğuk odada uyutuyordu. Dayım da yengemin evinden kurtulmuştuk. Hayatımın artık çok güzel bir
bize iyi davrandığını düşünüyordu. Dayım gündüzleri bölümüne geçtiğimi sanıyordum ki ağabeyimin yaşam
işe gittiğinde yengem de bizi parka götürüyor, parktan hikâyesi bana bu kadar acı çektiğim yetmiyormuş gibi
her dönüşümüzde Feride ve Leyla’ya onlar mutlu olsun hayatımı karartmaya devam ediyordu. Ağabeyim Ali’nin
diye kırmızı balon ile çilekli dondurma alıyor ama ağa- Sevda ve Ahmet adında iki çocuğu oldu. Yeğenlerim
beyime ve bana hiçbir şey almıyordu. Ben o günden beri Sevda ve Ahmet’i kendi çocuklarımmış gibi seviyor ve
her balon patladığında korkarım, kırmızı her şeyden onlara bakıyordum. Sevda ile Ahmet dokuz yaşına gel-
nefret ederim ve çilekli hiç bir şey yemedim. Parktan diklerinde ağabeyim annesini kanserden kaybettiği gibi
eve dönüp banyomuzu yaptıktan sonra her defasında eşi Feyza’yı da kanserden kaybetti. Yeğenlerimin öksüz
Feride ve Leyla’nın saçlarını tarayıp okşuyor, ama benim kalmasını görmek beni bir kez daha annemi kaybetmi-
saçımın bir teline bile dokunmadan kızlarının saçlarını şim hissettirmişti. Ağabeyim çocuklarına annesiz kalma
tarayıp işini bitirdiğinde tarağı benim önüme atıyordu. acısını yaşatmamak için onlara anne merhameti göstere-
Ben daha çocuktum, ağabeyimden saçlarımı taramasını bilecek, çok varlıklı olan Emel adında bir kadınla evlendi
istiyordum, ağabeyim benim saçlarımı tararken ben de ama ne yazık ki Emel bu kadar serveti olmasına rağmen
yengemin Feride ve Leyla’nın saçlarını örmesini izliyor, oldukça paragöz bir kadındı. Emel Sevda’ya çok güzel
ağabeyime dönüp usulca “Benim de saçlarımı öyle örer bir kız olması için sürekli baskı gösteriyor, ona 9 yaşın-
misin?” diye fısıldıyor, o örerken annemin de benim saç- da olmasına rağmen zorla makyaj yaptırıyordu. Sevda
2022/2 89