Page 95 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 95
yacaksın.” diye seslenir. Şeyh Şerif ise hışımla merdiven-
den inerken öğretmenin ardından “Biz okul falan istemi-
yoruz. Adaktepe’den de adak ağacından da uzak dur ha.
Çarpılırsın, çarpılırsın!” diye bağırır.
Ancak öğretmen vazgeçmez. Köyün delisi Çayır Musta-
fa, Gazi ve birkaç kişi öğretmenle birlikte tepeye çıkarlar.
Öğretmen Kemal, herkesin adak bağladığı kurumuş ağa-
cı baltayla kesmeye başlar. Keserken de “Kör taassup yı-
kacağım seni, yıkıl… Halkımı cahil bırakan safsata yıkıl…
yıkıl… yıkıl… Yıkıl çağların gerisindeki karanlık düşünce
yıkıl…” diye haykırır. Bu arada Şeyh Şerif’in kışkırttığı
köylüler ellerinde sopalarla “uğursuz”, “günahkâr” diye
bağırarak öğretmene ve yanındakilere saldırır. Araların-
da şöyle bir konuşma geçer.
Şeyh Şerif, “Adak ağacımızı yıktın! Uğursuz.!”
Öğretmen: “Taassubu yıktım. Kör inancı.”
Şeyh Şerif: “Dinimize ters düştün sen. Günahkâr.”
Öğretmen: “Dinimize ters düşen, bu ağaca zilleri, çaput-
ları bağlayıp medet umanlarla, onları bu yolda azmettiren-
lerdir.”
Böylece batıl inancın simgesi yıkılmıştır. Öğretmen
has adamıdır. Hasta çocuklara ve evlenme yaşındaki Kemal, savaş istemediğini barış adamı olduğunu söy-
kızlara muska yazan Şeyh Şerif halkı sürekli öğretmene ler. “Barış adamıyım, barış. Ben Kuva’i Milliyeciyim. Ata-
karşı kışkırtır. Öğretmen Kemal onunla mücadelesinde türk’ün askeriyim.”
onun beslediği ve beslendiği kör-inançlara karşı da hare-
kete geçer. Okul yeri olan tespit edilen tepedeki (Adak- Köyün gazisi “Ata’nın öğretmeninin izinde olalım” diye-
tepe) dilek ağacını baltayla keser. Bu şeyhin ve ağanın rek halkın öğretmene desteğini artırır.
tahtına (Tepedeki arazi ağanındır) karşı bir saldırıdır. Köyün delisi bu durumu şu sözlerle anlatır: “Şerif Emmi
Kör inançların yerine bilim ve akıl, ağanın yerine oku- b.ku yedi. Ama biz de b.ku yedik. Çünkü Şerif Emmi kızın-
muş, kendi efendisi olan insanlar gelecektir. ca muska ve kaçak tütüne zam yapar.”
Öğretmen Kemal okul inşaatı için köylüleri tek tek Bu mücadele sürerken kutuplar arasında mücadeleye
imeceye çağırır. Ancak hepsi bir bahane bulup gelmek yeni güçler katılır. Ağanın kızı Ayşe, öğretmenin safına
istemez. Bir köylü kendisini imeceye çağıran öğretmen geçer. Bu Şeyhi yıkan bir durum ama öğretmen için bü-
ve muhtara “Ağa ne diyor bu işe?, Şerif Efendi caizdir dedi yük bir kazanımdır. Çanakkale Türküsü eşliğinde okul
mi?” diye sorar. Öğretmen Kemal, “Bak kardeşim. Bir inşaatı sürerken Şeyh bir kez daha köylüleri toplayıp
ayağı Tekke’de bir ayağı Mekke’de olanların yönetimi bitti. “koyunlara, sığırlara kıran girecek, ekinler kavrulacak”,
Yarın okul yapımına başlanacaktır. İmece konmuştur. Hep- “hepimize lanet yağacak, şeytan orda” sözleriyle halkı öğ-
si bu.” Ancak ertesi gün herkes bir bahane bulur. Vey- retmene karşı kışkırtır. Çalışanları köylülere ve çocuk-
sel’in karısı “Veysel, Hasan Şeyhe gitti. Yedinci kızı hasta lara taşlatır. Ancak bu okul inşaatını durdurmaz aksine
da muska falan yaptıracak.” Deyince Öğretmen Kemal, inşaata katılanların sayısını artırır.
“Ama yakındır, okullarda yetişecek aydın din adamları,
İslam’ın üzerine giydirilecek kara urbayı yırtıp dinimizi Şeyh yüksek ateşten ölmek üzere olan bir çocuğa mus-
gerçek kişiliğine kavuşturacaktır.” İlerde ağaya satacağı kı- ka yazarak ve okuyarak şeytanı çıkarmaya çalışırken,
zının boynuna çan takan kadın, öğretmenin ardından, fırsattan yararlanarak insanları öğretmene karşı kışkırt-
“Boşunadır yorulduğun yabanın adamı. Kimseyi bulama- maya çalışır. Bu olumsuzlukların kaynağının öğretmen
2022/2 93