Page 99 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 99
memektedirler. Öğretmen de bu yaşama ayak uydurur. şekilde çocuk ölümlerinin artması karşısında öğretme-
Köylü yaşamına karışır. Öğretmen üzerinden bir çatış- nin doktor gibi görülmesi ve üstüne kuma getirilmek
ma yaşanmaz. Toplumsal ve kültürel ön kabulü yoktur istenen kadının yardım istemesi bu duruma örnektir.
öğretmenin. Olumlu ya da olumsuz düşüncelere sahip Üzerine kuma getirilmek istenen muhtarın karısı Zazi
değildir. Köyün hayatının akışına herhangi bir müdaha- okula giden oğlunu yanına alarak öğretmenden yardım
lesi yoktur. Kendisi de o akışa kapılmıştır. Onlarla kay- ister. Muhtara bir de öğretmenin söylemesini ister. “Bir
naşmıştır adeta. Filmde diğer benzer örneklerinde oldu- de öğretmen söylesin, belki onu dinler” dedirtir. Ama öğ-
ğu gibi dinsel motif ve değerlere yer verilmez ve onlar retmen bu konuda başarısız olur. Burada kumalık gibi
üzerinden bir gerilim ve çatışma yaşanmaz. Köyün ve yerleşik bir geleneğe öğretmen savaş açmaz. Bu gelenek
köylünün toplumsal ve kültürel yaşamında cumhuriye- karşısında güçsüzdür.
tin modernleştirme uygulamaları doğrultusunda ya da
başka bir inanç adına dönüşüm sağlama kaygısı yoktur. 1980’li yıllar, Türk sinemasında öğretmeni ve sorun-
Bu durumu müfettişin artık okulu kapatıp gidebileceği- larını konu edinen filmler çekilmeye devam etmiştir.
ni söylemesinden (Bu arada sürgün olduğu açığa çıkar. Ele alıp değerlendirdiğimiz filmler 1980-1990 arasında
Çünkü sürgün sona ermiştir) sonra öğrencilere yaptığı çevrilmiştir. Dönemin siyasal eğilimleri filme yansımış
son konuşmasından anlıyoruz. Hayatlarını dönüştür- ya da siyasal eğilimlerle öğretmenin değişen kimliği ve
mek bir tarafa öğrettiklerini ve öğrendiklerini bile unut- toplumsal algılanması sinemanın konusu olmuştur. 12
mak ister. Çünkü bu dağ köyünde öğrendiklerinin onlar Eylül’den sonra 1981 yılında çekilen Öğretmen Kemal
için bir gerekliliği yoktur. filminde öğretmenin erken cumhuriyet dönemindeki
gibi idealist olması istenmiş veya bu idealizm hatırla-
“Yavrularım… ben gidiyorum. Zamanım doldu… Size tılmıştır. Üç yıl sonrasında çekilen filmde sürgün edi-
burada kaldığım süre içinde birçok şey öğrettim, birçok şey len bir öğretmenin köydeki hayata müdahale etmeden
öğrendiniz.
kendini köyün yaşam akışına bırakması işlenmiştir. Bu
Örneğin; dünyanın döndüğünü, uçakların nasıl uçtuğunu, durum ilk filmde istenen idealist öğretmen tipinin artık
gemilerin nasıl yüzdüğünü, insanların türeyişini, dağların istenmediğinin ya da o öğretmen tipinin artık öldüğü-
oluşumunu, nasıl yediğimizi, nasıl özümsediğimizi, nasıl nü anlatmaktadır. Ya da köyde öğretmen böyle olunuru
öldüğümüzü… vermek istemektedir. Yani aydın, dönüştürücü öğret-
men tipinden vazgeçme.
Ama ben şimdi giderayak sizden bir şey istiyorum. Bütün
öğrendiklerinizi unutun. Dünya dönüyor evet. Ama belki Hakkari’de Bir Mevsim’den yaklaşık altı yıl sonra çekilen,
de burada, bu dağ başında dönmemesini bilmek daha doğ- başrolünde Hülya Avşar’ın oynadığı Öğretmen Zeynep fil-
rudur. Size hayat bilgisi dersleri verdim. Ama siz hayatın mi 1983 yılından sonra uygulamaya konulan neo-liberal
gerçek bilgisini kendiniz burada, bu dağ başındaki köyü- ekonomi ve sosyal politikaların öğretmeni nasıl piyasa
nüzde, sonra uzak kentlerdeki askerliğinizde, mahpusluk- koşullarına mahkum ettiğini anlatmaktadır. Aynı yıllarda
larınızda öğreneceksiniz. Unutmayın ki kitapların yazdığı çekilen bir başka film, başrolünde Kemal Sunal’ın oyna-
her zaman doğru değildir. Benim için doğru olan sizin için dığı Öğretmen filmidir. Filmde başarılı bir köy öğretme-
doğru değildir. Benim için gerçek olan sizin için gerçek de- ninin, ödül olarak İstanbul gibi büyük bir kente atanması
ğildir. Öğrettiklerimin çoğu böyle ise bağışlayın beni. Çünkü sonucu çektiği geçim sıkıntısı nedeniyle çıldırması ve akıl
ben başka bir yerden geliyorum. Karların erimesi ile de gidi- hastanesine düşmesi anlatılır. Bu dört filmin üçünde biz-
yorum işte. Burada yaşayacak olan sizlersiniz. Sizler karın zat öğretmen kimliğine vurgu yapılırken, Hakkari’de Bir
üstünde yalınayak yürüyüp ölmeyenlerdensiniz. İnsanlar Mevsim’de yöreye, koşullara vurgu yapılmaktadır.
yavrularım üç aylık bebeyken, bilinmeyen hastalıklardan
ölmeden yaşayabilirler. Cüzzam, trahom alınyazısı değil- Burada dikkat çeken şey ilk filmden başlayarak gide-
dir. Hiçbir şey alınyazısı değildir. Bu kadar… Benim söyle- rek öğretmenin toplumsal misyonundan soyutlanması,
yeceğim bu kadar işte. Hadi bakalım şimdi dağılın. Dersi- gündelik sorunlarla uğraşması, geçim sorunlarıyla uğ-
miz bitti. Dağılın dedim duymadınız mı?” Ama öğrenciler raşır bir öğretmen portresinin ortaya çıkmasıdır. O da
dağılıp gitmezler. Son dersi dışarıda işlerler. artık piyasa koşulları içinde geçim derdine düşmüştür.
Ancak bu filmde de öğretmen belli konularda ilk yardı- Değiştirici, dönüştürücü misyonundan (Öğretmen Ke-
mı istenecek kişidir. Çocukların hastalanması ve ani bir mal) mevcut durumu kabule ve iç hesaplaşmaya (Hak-
2022/2 97