Page 121 - ÇİLEK ÇALIŞTAYI KİTAP
P. 121

Mahreç İşareti kapsamında ise ürünlerde bu defa belirtilen coğrafi saha ile sıkı sıkıya bir bağlılık
               aranmaz. Bu koruma türünde coğrafi alanla vurgulanan nokta, bahis konusu olan ürün için tek

               bir  hususu  (Hammaddenin  kendisi,  üretim  aşamalarındaki  süreçten  biri,  ünü  veya
               karakteristiğini sağlayan noktalardan en az birinin) belirlenen alandan almış olmasının yeterli

               olduğudur  (Şahin,  2019:  8).  Mahreç  İşareti  kapsamında  Macaristan’daki  kayısı  Gönci

               Kajszibarack, Almanya’daki bir sucuk çeşidi olan Göttinger Feldkieker, Fransa’da Menton’un
               ünlü limonu Citron de Menton ve Türkiye’den de Ankara Simidi, Bafra Zembili ve Simav El

               Halısı örnek verilebilir. Her iki işaret türünün özelliklerine bağlı olarak; Menşe Adı’nın daha
               az ürün buna karşın daha sıkı bir coğrafi alana bağlılıkla, Mahreç İşareti’nin ise çok daha fazla

               ürünle buna karşılık daha esnek bir coğrafi alana bağlılıkla özetlenebilir.


                      Gerek Menşe İşareti gerekse Mahreç İşareti bir çatı kavram olan Coğrafi İşaret türleri

               olarak bir bütün halinde değerlendirildiğinde söz konusu uygulamaya konu ürünler için sınırları
               belli bir yöre / sahanın ve bu alanda yaşayanların ortaya koyduğu, kültürel ve de kolektif yönü

               bulunan, sembolikleşmiş, hem folklorik hem de iktisadi açıdan önem taşıyan, yegane / biricik

               ürünlerdir  denebilir.  Coğrafi  İşaret  uygulaması  bu  ürünleri  ulusal  ve  uluslararası  ölçülerde
               korumayı amaçlayan, aynı zamanda bu ürünlere üstünlük, rekabet gücü ve pozitif ayırımcılık

               sağlayan bir koruma biçimidir. Uygulamayla ürünlerin, orijinal özellikleri korunarak yüzlerce

               yıl sonrasında bile varlığını koruyabilmek hedeflenmektedir.


                      İşaret  türlerinin  izahından  sonra  Coğrafi  İşaret  ile  ilgili  üzerinde  durulması  gereken
               kavramlardan birisi de “Sui Generis”dir. Latince bir terim olan sui generis, biricik, yegane,

               benzerlerinden farklı, emsalsiz anlamlarına gelmektedir (Giovannucci, 2009: 3). Coğrafi İşaret

               konusunda ise söz konusu kavram ekseri konunun hukuki boyutunda kullanılmaktadır. Burada
               belirtilmesi gereken bir husus da akademik çalışmalarda ve hukuksal metinlerde Coğrafi İşaret,

               Appellation of Origin ve sui generis terimlerinin çoğu zaman birbirinin muadili şeklinde de
               kullanılmış olduğudur. Bu nedenle çoğu zaman bu noktada bir kavram karmaşası ya da kirliliği

               olduğu belirtilebilir. Esasında Coğrafi İşaretlerle ilgili kavramların ülkelere göre değişimi ve

               hiyerarşik düzen gözetildiğinde konu daha anlaşılır olmaktadır. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü
               (WIPO), bu uygulamayı “Coğrafi İşaret” ve “Appellation of Origin” şeklinde; Türkiye’nin de

               AB ve çoğu Eski Dünya ülkesinin benimsediği şekil ise Menşe İşareti (PDO) ve Mahreç İşareti
               (PGI) olup Coğrafi İşaret ise çatı kavram olarak değerlendirilmektedir. Çalışmamızın bundan

               sonraki sürecinde de Türkiye’de uygulanan sistem üzerinden konu ele alınmıştır.
   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126