Page 169 - ÇİLEK ÇALIŞTAYI KİTAP
P. 169

Meyve şıraları  etil  alkol fermantasyonuna tabi tutularak katma değeri  yüksek şaraplara

               dönüştürülebilmektedir. Çileğin kendine has aroma profili iyi içimli şarapların üretiminde önemli

               rol almaktadır. Etil alkol fermantasyonu ile çilek şırasındaki şekerler etil alkole maya tarafından
               dönüştürüldüğünde oluşan etil alkolce zengin ortam doğal koruyuculuk sağlamaktadır. Üretilen

               çilek şarabı ışık geçirmeyen cam şişelerde sızdırmazlık koşulu ile depolandığında oda koşullarında
               bile  uzunca  bir  süre  saklanabilmektedir.  Öte  yandan  düşük  kalite  çilek  şarapları  asetik  asit

               bakterilerinin faaliyetleri sonucu etil alkolü asetik aside fermente ederek katma değeri yüksek çilek
               sirkesine  dönüştürülebilmektedir.  Çilek  sirkesi  gıda  sanayisinde  geniş  yelpazede


               kullanıldığı  gibi  kozmetik  endüstrisinde  de  yaygın  kullanım  olanağı  bulabilmektedir.  Son
               dönemlerde ülkemizde de çilek turşunun popüler bir gıda olarak üretilip tüketilmeye başlandığı

               görülebilmektedir.  Taze  gıda  turşuya  işlenirken  doğal  olarak  yapılarında  bulunan  laktik  asit
               bakterileri  uygun  ortam  sağlandığında  gelişerek  şekerleri  laktik  aside  fermente  etmektedir.

               Ortamın asitliğinin artmasına paralel olarak diğer mikroorganizmalara karşı doğal koruyuculuk
               sağlanmış  olmaktadır.  Bu  yöntemle  çilekler  uzunca  bir  süre  ve  yüksek  albenili  turşu  olarak

               saklanabilmektedir.

                      Son  olarak  gıda  sanayisinde  çilek  gibi  hassas  meyvelerin  ve  işleme  ürünlerinin
               dayandırılmasında  ısıl  olmayan  gıda  işleme  teknolojilerinin  önemi  ön  plana  çıkmaktadır.  Bu

               teknolojiler yüksek basınç prosesi (HPP), vurgulu elektrik alan (PEF), ultrases uygulaması, UV-C
               uygulaması,  ışınlama,  ozon  ve  soğuk  plazma  şeklindedir.  HPP,  PEF,  ultrases  ve  UV-C

               uygulamaları katı ve sıvı gıdaların dayandırılmasında iyi sonuçlar verdiği bilimsel çalışmalarla

               ortaya  konulmuştur.  Ayrıca  bu  teknolojilerle  işlem  gören  çilek  ve  işleme  ürünlerinin  besin
               elementleri üzerine en az düzeyde etki ettiği tespit edilmiştir. Bu teknolojiler gıda dayandırma

               açısından ümitvar olmasının yanı sıra kurutmada kütle ve enerji transferini  iyileştirici, ektraksiyon
               verimliliğini artırıcı ve enzimlerin de inaktivasyonunda iyi sonuçlar verdiği rapor edilmiştir. UV-

               C, ışınlama, ozon ve soğuk plazma uygulamaları  yüzeydeki  mikroorganizmaları  inaktive etme

               konusunda başarılı sonuçlar verdiği bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Çilek gibi raf ömrü
               stabilitesi  düşük  ürünlerin  yüzeydeki  mikrobiyal  yükünün  azaltılarak  depolama  süresinin

               uzatılabilmesi taze çileğin deniz aşırı ülkelere ihracatını da mümkün kılabilir. Bu nedenle gerek
               taze çileğin ve gerekse işleme ürünlerinin raf ömrünün uzatılmasında bahsi geçen ısıl olmayan gıda

               işleme tekniklerinin zaman kaybetmeden yerli imkanlarla tesis edilerek gıda işleme sanayisinde
               yaygınlaştırılması  gerekmektedir.  Böylece  hem  çiftçimiz  hem  de  gıda  işleme  sanayimiz

               uluslararası arenada dışa bağımlı olmadan daha rekabetçi bir pozisyon kazanarak ülkemiz adına

               sürdürülebilir bir kalkınmaya da hizmet edilmiş olacaktır.
   164   165   166   167   168   169   170   171   172   173   174