Page 171 - ÇİLEK ÇALIŞTAYI KİTAP
P. 171
Sonuç
Çilek yapısında önemli düzeyde sağlıkla ilişkili biyoaktif bileşenleri barındırmaktadır. Bu
özelliğinden ötürü sağlığa katkı düzeyi yüksek olan bir meyvedir. Çilek ve ürünlerinin tüketimini
arttırmaya yönelik aksiyonlar alınarak daha sağlıklı nesiller oluşturulması gerekmektedir.
Ülkemizde ve dünyada üretilen çileğin azımsanmayacak miktarı tüketiciye ulaşmadan
bozulmaktadır. Taze çilek olarak raf ömrü stabilitesi düşük olan çilekler doğrudan gıda sanayisinde
değerlendirilmelidir. Ayrıca çilek taze olarak raf ömrü boyunca fiziksel, kimyasal, biyokimyasal
ve mikrobiyolojik değişimlerden geçerek tüketim değerini kaybetmektedir. Özellikle çilek
dağıtımını sağlayan büyük depolar ve zincir marketler erken uyarı sistemi
kurmalıdır. Böylece çilekte fiziksel değişimler başlar başlamaz gerekli yönlendirmeler yapılarak
gıda sanayisinde işlenmesi sağlanmalıdır.
Çilek ülkemizin farklı bölgelerinde ve farklı çeşitlerde üretilmektedir. Ülkemizde
yetiştirilen çileklerin hangi gıda işleme sanayisine uygun olduğu belirlenerek gerekli planlamalar
yapılmalıdır. Çilek gıda endüstrisinde meyve suyuna, kurutulmuş ürünlere (tüm, dilimli ve toz),
konserveye, donuk ürünlere, fermente ürünlere (şarap, sirke ve turşu), konsantre ürünlere (reçel,
marmelat ve konsantreye) işlenerek değerlendirilmektedir. Bu bağlamda ülkemiz koşullarında
yetiştirilen çileklerin hangi gıda işleme koluna uygun olduğu bilimsel çalışmalarla ortaya
konulmalıdır.
Çileğin meyve suyu sanayisinde işleme olanakları oldukça düşük kalmaktadır. Meyve suyu
sanayisi çileği işlemede öncü olması gerekirken ülkemizde istenen düzeyde değildir. Çileğin
bileşiminden ötürü depolamada arzu edilmeyen değişimlerin olması bunun temel nedenidir. Fakat
bu sorunlar çözümsüz değildir. Sanayi, üretici ve araştırma kurumları aynı paydada buluşturularak
birincil üretimden ıslah ve yetiştiricilik uygulamaları ile meyve suyuna en uygun çeşitler
belirlenebilir. Ayrıca mevcut meyve suyu işleme tekniklerine yapılacak kritik müdahale ve
iyileştirmelerle depolamada ortaya çıkan sorunların büyük bir kısmı ortadan kaldırılabilir. Böylece
çileğin meyve suyu sanayisinde daha büyük hacimlerle işlenmesi yanında çiftçiye alternatif
pazarlar ve fiyat istikrarı sağlanmış olacaktır.
Dünyada ısıl olmayan gıda işleme teknolojilerinden yüksek basınç uygulaması, vurgulu
elektrik alan, ultrases, UV-C, ozon, ışınlama ve plazma ile ilgili oldukça ümitvar sonuçlar elde
edilmektedir. Bu teknolojilerin besin elementlerinde en az değişime sebebiyet vererek hem taze
çileğin hem de çilekten elde edilen ürünlerin raf ömrünü uzatabildiği bilimsel çalışmalarla ortaya
konulmuştur. Dünyada gelişmiş ülkeler bu sistemlere ilişkin tasarımlarını yapmış, patentleri almış
ve ticarileşmesini başlatmıştır. Fakat ülkemizde bu teknolojilere ilişkin çalışmalar hala istenen
düzeyde değildir. Bu nedenle zaman kaybetmeden bu teknolojilerin yerli imkanlarla üretimini